Dinin Kısa Tarihi İncelemesi
Sonunda aradığım kitabı buldum diyebilirim. Dinler tarihi konusunda kendini geliştirmek isteyen okurlar için biçilmiş kaftan bu kitap. Öncelikle 
Richard Holloway ’in nesnelliğine hayran olmamak elde değil. Hangi dini hangi akımı incelerse incelesin ne kendini o dine yakın görüyor ne de büsbütün kendini o dinden soyutluyor. Kitabın kapağında yazdığı gibi açık, net ve anlaşılır bir kaynak sunuyor bize yazar. Yer yer din kavramına sert eleştirilerde de bulunuyor. Özellikle dinin siyasallaşması ve köktendincilik konularında eleştiri oklarını acımasızca kullanıyor.
Öncelikle Richard Holloway ’den biraz bahsetmek lazım ki kendisi şahsına münhasır bir kişilik. Kendisi eski İskoç Protestan Kilisesi eski başpiskoposu. Daha sonra agnostik bir bakış açısı kazanmış. Kendisini bir “after-religionist” yani “dindarlık sonrası” veya “eski dindar” olarak görmekte. Kitabında da belirttiği gibi “secular -humanist” akımına yakın hissetmekte. Yani artık insanların “iyi” olabilmek için dine ihtiyacının bulunmadığını düşünmektedir. Kendisini insan haklarına adamış özellikle LGBT hakları için mücadele etmektedir. Holloway sözü dinlenen bir entelektüeldir. Zira The Times, The Guardian, Independent gibi gazetelere yazılar yazmaktadır. Bu tür bir yazarın yazdığı kitap da elbet boş bir kitap olamaz.
Richard Holloway dinler tarihini incelerken kronolojik bir sıra takip etmiş. Ancak bazı zikzaklar da mevcut. Misal Hristiyanlığı anlatırken İslamiyet’e geçiyor ardından yine Hristiyanlığa dönüyor. Tarihi bir sıra takip etmenin sebep olduğu bazı dolambaçlar mevcut kitapta. Ama bu sizin temponuzu asla düşürmüyor. Kitapta Hinduizm, Budizm, Jainizm, Zerdüştlük, Konfüçyüsçülük, Taoizm, Şintoizm, Sihler, Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet tarihleri anlatılmış. Ek olarak Hristiyanlıkta ortaya çıkan bazı mezhepler de yine kitabın içinde yer almakta; Quakerler, Mormonlar, Yehova Şahitleri…
Kitapta hoşuma giden konulardan biri hangi dinin başka bir dini ne şekilde etkilediği kısmı. Aslında zincirleme şekilde ilerleyen bir oluşum söz konusu. Kitabın gidişinden bunu çok güzel anlayabiliyorsunuz. 
Dinler Tarihi 101 ’in aksine din uğruna yapılan savaşlar, işlenen cinayetler de kitabın içeriğinde yer almakta.
Kitapla ilgili tek eleştiri semavi dinlerin çıkış noktası olan Sabiiliğe yer verilmemesi. Belki de yazarın bu konuda çok bilgisi olmadığı için yer vermemiştir.
Sonuç olarak dinler tarihine ilgi duyan ve başlayacak bir basamak arayanlar için çok iyi bir kitap. Kitap çok anlaşılır, kafa karışıklığına mahal vermiyor ve konu ile alakalı daha çok kitap okumaya teşvik ediyor.
·
119 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.