Gönderi

"Senden öndeyim bayım, bana istediğini yapa- cağını söyledikten sonra pantolonumu çıkardım. Şu anda otel yatağında yatıyorum, bacaklarım açık ve parmaklarım ıslaklığımda kayıyor," dedi Julia. Clay, bu görüntünün hayali sanki çok fazla gel- miş gibi kapattı gözlerini. "Senin o güzel, çıplak be-denin becerilmek için hazırken orada olamadığım düşüncesinden nefret ediyorum. Bu yüzden eteğini kalçalarına kaldırmanı ve o güzel kadınlığını bana yaklaştırmanı istiyorum. Parmaklıkların arkasından parmaklayacağım seni." Julia yüksek bir sesle inledi ve arzusunun sesi adamın vücudunda baştan aşağı yankılandı. "İç çamaşırımı çıkarıyorum ve parmaklıkların arasından sana uzatıyorum. Onları kokluyorsun, tıp- kı yapmayı sevdiğin şekilde." "Tıpkı bayıldığım gibi," diye düzeltti onu Clay. Sızlamaya başlayan erkekliğini okşamamak için kendini çok, ama çok zor tutuyordu. Bu isteğe karşı koyarak, beş yüz kilometre uzakta bulunan kadını- na zevk vermeye odaklandı. "Sonra parmaklarımı bacaklarından yukarı doğru çıkarır, ıslaklığının üze- rinde gezdirir ve elime doğru sürtünmene izin olur- dum." "Evet," diye bağırdı Julia. "Parmaklıkların ara- sından uzanan elini becermek istiyorum." "Bir elimle parmaklıklardan birine tutunur, diğer elimi de seni tatmin etmek için kullanırdım." Haya- linde canlanan bu edepsiz görüntü Clay'in kalp atış- larını hızlandırdı. "Elime doğru gel, Julia, parmakla- rımı içine al," diye fısıldadı. "Aman Tanrım," dedi Julia. Sesi, orgazmına işa-ret eden o mükemmel inceliğe çıkmıştı. "Aman Tan- rım, Clay, şu an senin eline, her yerine boşalıyorum." "Bosal, çünkü bu senin tek kaçış yolun ve seni o hücreden çıkarmanı sağlamanın tek yolu bana or- gazmını vermen," diye yanıtladı Clay kısık ve kirli bur sesle. Bu sırada Julia'nın inlemeleri dünyanın en güzel müziğı gibi dolduruyordu kulaklarını. "Vereceğim..." Julia nefes nefeseydi, sonra mut- lu bir şekilde inledi. "Tekrar, tekrar, birçok kere." Clay onun sesindeki mırlamayı duyabiliyor, onun tatmin olmuş vücudunun seksi bir şekilde ge- rindiğini hayal edebiliyordu. Kendisi için de aynı şeyi söylemeyi çok isterdi. O anda kadınının içinde olmak için her şeyini verirdi. "Bir buçuk saat içinde orada olacağım. Otele geldiğim zaman, dizlerinin ve ellerinin üzerine çökeceksin, Julia, seni baştan uya- rayım." dedi taksi yavaşlayarak dururken. "Toplam yirmi sekiz dolar." dedi şoför tamamen ifadesiz bir suratla. Clay, adamın dikiz aynasındaki görüntüsüne baktı. Neyse ki duyduğu konuşmalar- dan rahatsız olmuşa benzemiyordu. Ona bir ellilik uzattı, "Üstü kalsın," dedi. Taksi uzaklaşırken dikkatini yeniden Julia'ya çe- virdi. "Şu anda havaalanındayım. Seninle görüşece- giz, ne hålde geldiğimi tahmin bile edemezsin."
Sayfa 78
220 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.