Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

331 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitap üzerine inceleme yazmadan önce bende neler bırakmış diye önce kendimi inceledim epey bi süre. Biter bitmez üzerine konuşulacak, yazılacak bir eser olmadığı gibi ne anlatıldığını ya da ne anladığınızı görmek için kitabı iyice sindirmek şart. Bu süreçte kitap hakkındaki incelemeleri okudum, izledim. Gözden kaçırdığım neler var ya da benim “körlüğüm” nerede, diye. Fakat gerek bu mecrada gerekse de YouTube’da yapılan incelemeler neredeyse aynı. Hatta inceleme diye ele alabileceklerimiz neredeyse hiç yok. Yalnızca kitap özeti verilip sonra da bu kitabı okumalısınız diye altı boş değerlendirmeler çoğunlukta. Öncelikle biçimsel olarak; Kitap oldukça sade bir kurguda, oldukça yalın, akıcı, sanatlı söyleyişlerden olabildiğince uzak, bi okuyuşta akıp giden bir biçime sahip. Öyle ki, olur ya kitabı okumayan birine içeriği hakkında bilgi vermezsiniz tadı kaçmasın diye, hah bu kitap bunun tam tersi. Kitabı okumayan birine baştan sona özetini anlatsanız, kitabı okuduğunda yine aynı zevkle okuyacaktır çünkü olay örgüsü belli bi çember içinde bi hikaye tadında geçiyor ve kitapta amaç olay örgüsü değil anlatılmak istenenler. Bunu, kitaptaki şu detaylarla destekleyebiliriz: hiçbir kahramanın adı geçmez, özel mekan isimleri geçmez hangi kıtada hangi ülkede olduğu geçmez. Kitabın , o sindirmeniz gereken, derinliği de bu sadelikte yatıyor. Şahsen ben çok küçük detaylarda belki detay bile sayılamayacak olaylardan çok ders aldım. Biçime son olarak şunu ekliyeyim; diğer incelemelerde noktalama işaretlerinden çok sık bahsedilmiş. (Kitapta yalnızca nokta ve virgül kullanılmış). Üzerinde durulması gereken onca nokta arasında bunun bu kadar ön planda olması bemce yazarın bile tahmin etmeyeceği bir şeydir. Nitekim bu sadelikte bir kitaba ünlemleri soru işaretlerini kesme çizgilerini vs. Boca ederseniz zaten sadelik kendi içerisinde çelişir. Gelgelelim kenar notlarımdan çıkardığım sonuçlara; -Doktorun karısının çözüm odaklı oluşu Bütün ülke kör olmuş ve yalnızca siz görüyorsunuz. Bi taraftan kör olmadığınızı söylemeyip diğerleri gibi yaparak sorumluluk almazsınız diğer taraftan kör olmadığınızı söyleyerek bir şeyleri düzeltmeye olan inancınıza insanların nasıl bir tepki vereceğini kestirmeye çalışırsınız. Hangisini seçerdiniz? Bu bile başlı başına bir mücadele iken her iki seçimi birlikte yapıp, bütün kontrolün elinizde olduğu bir “kontrolsüzlük” hayal etmeye çalışın. “Ya da kitabı okuyup ne olduğunu görün” -Göz doktorunun körlüğü Düşünün… Yıllarca üzerine çalıştığınız; emeğinizin, zamanınızın, önceliklerinizin, fedakarlıklarınızın çoğunu oraya ayırdığınız bir uzmanlık alanınız, hobiniz, kariyeriniz vs. Bir gün, bir anda hiçbir sebep yokken, hiçbir dayanağı hiçbir açıklaması yokken en muzdarip olduğunuz konuya dönüşüveriyor. Sadece sizin değil herkesin, fakat tüm gözler üzerinizde. Bir çare, bir çözüm… onlara isterseniz bütün bilimsel cevaplarla yaklaşın, onların diliyle yaklaşın, bi faydası olmaz. Bi çözüm bulmak zorundaymışsınız gibi hissettirirler size. Onca emeğin üzerine… Bence bu başlı başına bir kabus. Ya hayal etmeye çalışın ya da “kitabı okuyup ne oldupunu görün” -gözler ve sözler yeter Düşünün…bir kavgaya şahit oldunuz dışarıda. Ama eller kollar ayaklar bağlı. Yalnızca gözler ve sözlerin hüküm sürdüğü bir “kavga”. Çok da imkansız görünmüyor değil mi? Ama ne yazık ki tahammül eşiklerimizin sonlarına koyduğumuz “ son damlalarımız”. Bu, bardağı taşıran son damlaydı yoksa yapmazdım gibi bahanelerin arkasına ne çok sığınıyoruz değil mi? bahane… Hani vardır ya varlık felsefesinde; bir şey var ise tanımı da ismi de vardır. İsmi yoksa o şey yoktur. Mesela kaf dağı deriz. Masaların süsüdür. Ama varlık felsefesi bir şeyin ismi varsa kendisi de vardır der. Şuraya bağlıycam her kötü yolun yanında mutlaka iyi bir yol vardır. Ama tıpkı doğrular ve yanlışların olmadığı, tanımların olduğu gibi burda da yalnızca seçimler vardır, imkansızlıklar değil. İnceleme uzun oldu buraya kadar gelindiyse ne mutlu :). Aldığım daha çok not var ama eminim ki derinlere inmeye çalışmışsanız birçoğunu zaten keşfetmişsinizdir :). Keşfetmediyseniz ya hayal edin ya da “ kitabı okuyup ne olduğunu görün” :))
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,9bin okunma
··
4 artı 1'leme
·
253 görüntüleme
Firdevs okurunun profil resmi
Çok güzel olmuş incelemen ❤❤
Merve Dülek okurunun profil resmi
Kalemine kurban olurum❤️
Ayşe okurunun profil resmi
Ben de sana🥹❤️‍🔥
Fadime Zengin okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık :)
Ayşe okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 💙
Kübra Sezgin okurunun profil resmi
Uzun zamandır heyecanla beklediğim bir inceleme ve kitabı uzun zaman önce okuduğum için incelemenle birçok şeyi kaçırdığımı farkettim. En kısa zamanda tekrar okuyacağım harikasın Ayşe.❤️
Ayşe okurunun profil resmi
Teşekkür ederim umarım bir şeyler katabilir. En kısa zamanda hakkında konuşalım ❤️‍🔥🥹
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.