Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Tanrının ortanca çocukları
Chuck Palahniuk
Chuck Palahniuk
abimizin ilk yazdığı kitap olan Dövüş Kulübü kitabı sanırım elimde olan okuduğum ilk kitap. Yani genelde ben pdf olarak Japon kitapları okuyorum ve kendimi biraz tek düze hissederek sevdiğim filmlerden birisinin kitabını okumak istedim ve işte aradığımı buldum. Kitabı bitirdiğimde kendimi nedense biraz boşlukta hissettim; hem tatmin oldum hem de bir yandan büyük bir tatminsizlik vardı. Tam olarak emin olamadığım bu duyguya tam olarak ne diyeceğimi bilmiyorum ama cidden bu kitabı aşırı şekilde sevdiğimi söylemeliyim. Yani yazarımız olan
Chuck Palahniuk
Chuck Palahniuk
abimiz aşırı şekilde sayko bir yazım tarzıyla karşımıza çıkıyor ve ben ilk okumaya başladığımda nedensiz bir yorgunluk çökmüştü bana tabi ki sayfalar ilerledikten sonra bu duruma alışıyorsunuz ve her gün okuma isteği oluşuyor benliğinizde. Kitabın bize genel olarak anlattığı şey direkt olarak insanın ne kadar tek düze olabileceğini ve bir insanın mükemmelliğini eleştirmesidir. Yani bir kişi ne kadar mükemmelse o kadar tek düzedir, kendi benliği yoktur ve diğerlerine adapte oluyordur ama ana karakterimiz bundan dolayı acayip şekilde canı sıkkın. Bu monotonluklardan sıkılmış ve uykusuzluk problemleri yaşıyor. Doktorunun tavsiyesi üzerine kanser gruplarına katılıyor ve kendini işte tamda orada buluyor. İnsanların tüm kusurlarını ve bir gün öleceğini anladığı o ana. İnsanın mükemmel olmasından çok kendi gibi davranmasına çok birçok mesajı olan bir film. Bizler Tanrının ortanca çocukları olarak dünyaya bir şey katmalıyız ve bunu da kaos çıkararak yapmalıyız. Her şeyi tahrip etmek, kesinlikle her şeyin başlayacağı şeyde budur. KEDERİN BAŞLANGICIDIR. Mükemmellik dediğin nedir ki kendin olamadıktan sonra, yazarımız ana karakterle bize bunu anlatmayı aşırı şekilde iyi bir şekilde anlatıyordu ve bende birçok noktada hak verdiğimi söylemeliyim ve bu yüzden dövüş kulübü benim favori kitaplarımdan. Her ne kadar son sahneleri filmi kadar iyi olamasa da kesinlikle bambaşka bir deneyimdi, herkese önerebileceğim bir deneyim. Yani bunların dışında seride insanların eksikliğini birçok noktada gösteriyor ve bu eksikliklerden biriside “baba figürünün olmaması” yani bir anneniz var ve size aşırı iyi davranıyor, bunun sonucundada siz aşırı şımarık şekilde büyürsünüz o yüzden bir baba figürü olmalıdır. Size dur diyebilecek ve hayatın gerçeklerini anlatabilecek birisi o yüzden seride denir ki, “Ceza mı daha kötü, yoksa kayıtsızlık mı?” Tabi tam olarak böyle yazmıyordur çünkü tam hatırlamıyorum ama böyle bir şey diyordu her neyse, yani bir kişinin kayıtsızlığı cidden bizi öldürebilecek şeylerden birisidir. O yüzden insanlar olarak sosyal varlıklarız bilinmek ve sevilmek isteriz, başarılı olmak, gurur duyulabilecek varlıklar olmak isteriz. O yüzden kayıtsızlıktan nefret ederiz hatta ceza yemenin daha iyi olabileceğini düşünürüz. Kitabın en iyi anlarından birisiydi kesinlikle, bunu aklımda yer edebileceğim anlardan birisiydi. Yani kısaca Dövüş Kulübü bana yeni bir bakış açısı kazandırmış bir kitaptır. Bana yeni fikirler vermiş bir kitaptır ve ayrıca bana kitapları sevdiren kitaptır o yüzden dövüş kulübüne tam puan veriyorum ve daha fazla bahsetmek istesemde ilk kuralı bozsam bile daha fazla bozmak istemem çünkü taşaklarımdan olmak istemem.
Dövüş Kulübü
Dövüş KulübüChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20209,7bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
96 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.