Gönderi

Sevdiğinin peşinden mi gitmek gerekir yoksa seni seveni peşinden götürmek mi? İlk bakışta ne kolay bir soru. Biraz düşününce aslında ne zor! Yıllarını feda etmeden cevabını söylemek kimin haddine. Onun peşinden gidiyorsun , öyle mutlusun ki! Dünyalar senin. Ama yetmiyor. Yeni şeyler isteriz hep. Biz ona gönlümüzü vermedik mi? Gençliğimizi , geleceğimizi . Bazı şeyler istemek hakkımız değil mi? Elbette . Odayı yavaş yavaş kaplayan zehirli gaz gibi isteklerimiz kaplar bedenlerimizin can damarlarını. Ve aynı hızla söner yaşam ışığımız. Evrende yaşanacak yeni dünyalar ararken varlığımızın kaynağını yok edişimizi göremediğimiz gibi .Ve suçlu bellidir .Evlilik aşkı öldürür. Ya da aşk karın doyurmazmış… Ve peşinden sürüklemek. İhtişamlı bir dünyadır bizi bekleyen. Dudağımızdan çıkan her söz vazgeçilmez kurallardır. Öyle basite almayın. Hükmetmeyi reddetmek kimin harcı. En büyük tutkumuz değil mi? Artı güven duymak. Çünkü onun merkezinde sen varsın. Onun her şeyisin. Vazgeçilmezsin. Alternatifin yok. Ama bir zaman sonra hükmettiği toplumu korkuyla esir alanların bir defacık olsun küçük bir çocuğun rahatlığını yaşayamadıkları gibi sen de yaşam pınarlarının serap olduğunu görürsün. An an artar susuzluğun. Kurur kalbinin aşkla beslenen tüm damarları. Bir geri dönüş olsa... olsa… İşte meydan , hadi verin cevabınızı...
··
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.