Gönderi

Mutluluk Endüstrisi
Bir danışanım geçenlerde: "Mutsuzum hocam, ama neden mutsuz olduğumu bilmiyorum," dedi. Anlattığına göre eşi ile kronik problemleri de yoktu ama yine anlattığına göre eşi ile de mutsuzdu. Bana anlatabileceği; "Ya biliyor musun bana şundan oldu!" diyeceği hiçbir seyi yoktu, ama yine de huzursuz olduğundan bahsetti.Birçok başka sebep sayilabilir ama anlam verilemeyen mutsuzluğun en önemli sebeplerinden biri bence postmodern çağın mutluluk dayatması. Sapanın ucundaki taş gibiyiz, nereye nişan alınacağı belli olmayan. "Mutlu ol arkadaşım al bak bu da formülü, şu kişisel kitaptaki söylenenleri birebir uygularsan kesin mutlu olacaksın!" diyorlar. "Mutlu o canım kardeşim şu arabaya, eve sahip olursan mutlu olacaksın al bak bu da ihtiyaç kredisi!" diyorlar. "Mutlu ol, her şeye sahip olmana rağmen ama yine de olamıyorsan al bak bu ihtiyacın olan antidepresan bu da alkol bu da uyarıcı madde. Sen yeter ki mutlu ol!" diyorlar. Olamıyorsun.. Koskoca 'Mutluluk Endüstrisi' var farkında mısınız? Ve bu tatlı (!) insanlar el birliği ile; kozmetikten sinemaya, eğlence sektöründen, modaya kadar insanlık adına (!) çalışıyor. Derdi olan değil ağzı kulaklarında olan insan arıyorlar. Bir insanın azıcık suratı düşse ilaç sanayisi bütün iyi niyeti ile devreye girip yardımımıza yetişiyor. "Biz sizin için bu kadar çok uğraşıyoruz, teknolojiyi geliştiriyoruz, saçımızı süpürge süpürgemizi robot yapıyoruz. E siz de bir zahmet asmayın suratlarınızı, diyorlar. Ağrıdan, sızıdan ve acıdan vareste olmanın formüllerini sunuyorlar sayfa sayfa.Soyut problemlerimizin çarelerini somut argümanlar ile gidermeye çalıştığımız için yaşıyoruz bu iç huzursuzluğunu. Çeşme'ye giden Bodrum'a gidemedi diye, Adidas giyen Nike alamadı diye, Beyti'de et yiyen Nusret'te et yiyemedi diye garip bir şekilde yoksunluk çekiyor. Belki ışınlanmak mümkün olacak, belki ileride uçan arabalarımız olacak ya da hiç çalışmak zorunda kalmadığımız bir refaha kavuşacağız, belki de gerçekten Mars'a koloni kuracağız.Bunların hepsi mümkün dünya şartlarında, İnsanı sabır ve şükür dışında tatmin edecek hiçbir sey bilmiyorum. Sabır ve şükür ipine sarılmayan herkes kendi kuyusuna düşüyor bir şekilde. Ezgi Akgül
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.