Saatin camı da leş gibi oldu,
Renkler değişir,
Sen istemesen.
Bedenlerde, kişilerde, fikirlerde,
Dakikasını, saniyesini göremedim.
Kırılsa bilmem, çatlasa Allah'a emanet,
Vakit tükendi zannettim,
Yarından miras almışım.
Camı leş gibi ufak camı saatin,
Ruhu kirada şuan.
Yolu uzun temizlik,
Baki kalan insanlık,
Vahim olan dünya.
Susmayan aklım üzerine,
Camını temizlemeli her şeyin.
Saç tellerimde sokak pislikleri,
Çöpçü değilim.
Geçmişim ayaklar altına kalmış,
Bir şehir senfonisi değilim,
İçi temizlenmeli her şeyin.
Aklım durgun bu yarı otuzlarımın,
Gözlük camlarında mahpus umutlar var,
Sigarası oryantalist zamanlar.
Saçlarım kaçıncı vakit,
Ömrüm o kadar zaman tıkır tıkır.
Bir Cumartesi gecesi bu olan,
Yorgunlukla koklaşan sokaklarım,
Susmuş felaket sirenleri.
Bu kaçıncı sağduyu geceye,
Bu kaçıncı beklenti?
Bitmesini beklediğim yol,
Kocaman bir yok,
Bir gün tükenecek yine herhalde.
Uzun bir yorgunluk,
Ve saat bozuk...
AYKUT BARIŞ ÇELİK