Merhabalaaaar! Alaska'nın acımasız tundralarında geçen hikaye, sadece bir köpek hikayesinin ötesine geçerek okuru doğanın vahşeti, hayatta kalma mücadelesi ve uygarlığın karanlık yüzüyle yüzleştiriyor. Romanda, Buck adında melez bir kurt köpeği ana karakterimiz olarak karşımıza çıkıyor. Rahat bir evcil yaşamdan koparılan Buck, Yukon Nehri'nde kızak çeken bir grup köpek arasına katılır. Bu vahşi ve acımasız dünyada Buck, ilkel içgüdüleriyle uygarlığın dayattığı kurallar arasında gidip gelir. Acımasız sürü lideri Spitz'le olan mücadelesi, Buck'ın vahşi doğanın acımasız yasalarını öğrenmesine ve hayatta kalmak için içgüdülerine güvenmeyi öğrenmesine yol açar. London, Buck'ın gözünden vahşi doğayı tasvir ederken olağanüstü bir ustalık sergiliyor. Soğuktan, açlıktan ve yırtıcılardan gelen tehlikeler, Buck'ın vahşi doğayla olan mücadelesini gözler önüne seriyor. Bu mücadele boyunca Buck, sadece fiziksel olarak değil, zihinsel ve duygusal olarak da dönüşüm yaşıyor. Evcil bir köpeğin masumiyetini kaybeden Buck, ilkel bir varlığa dönüşerek vahşi doğanın bir parçası haline geliyor. Vahşetin Çağrısı, sadece bir macera romanı olmanın ötesinde, doğa ve insan arasındaki ilişkiyi sorguluyor. Roman, uygarlığın doğaya olan yıkıcı etkisine ve insan ruhunun vahşi özüne dair derin mesajlar barındırıyor. London, Buck'ın karakteri üzerinden okuru vahşi doğanın güzelliği ve vahşetiyle yüzleştiriyor. Sonuç olarak, Vahşetin Çağrısı, sürükleyici kurgusu, etkileyici betimlemeleri ve derin temalarıyla klasikler arasında yer alan bir başyapıt. Okumanızı tavsiye ederim. •Adil oyun diye bir şey yoktu. Bir kere yere düştün mü sonun geldi demekti. Eğer öyleyse, o da hiçbir zaman yere düşmeyecekti. Sayfa 14 •Tekdüze bir hayattı, makine gibi bir düzenle devam ediyordu. Günler birbirinin neredeyse aynısıydı. Sayfa 45

Vahşetin ÇağrısıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202332.3k okunma

·

18 plus 1

·

200 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sevgi.