"Shakespeare'in içine dalmış halde dört yıl...çoğumuz ondan da önce yıllar geçirdik. Shakespeare'e batmıştık. Burada toplu saplantımızı tatmin edebiliyorduk. Onu ikinci dil olarak konuştuk, şiirle sohbet ettik ve gerçeklikle bağımızı kaybettik. Eh, bu yanıltıcı. Shakespeare gerçek olsa da karakterleri gerçeklerin aşırı olduğu bir dünyada yaşıyor. Coşkudan ıstıraba, sevgiden nefrete, meraktan dehşete doğru savruluyorlar. Fakat melodrama değil, abartmıyorlar. Her an çok önemli. İyi bir Shakespeare oyuncusu - aslında herhangi çizgiden giden bir aktör- kelimeleri yalnızca söylemez, onları hisseder. Hepimiz, oynadığımız karakterlerin tutkularını adeta kendimizinmiş gibi hissettik. Ancak karakterin duyguları, oyuncununkileri ortadan kaldırmaz, bunun yerine her ikisini de hissedersin. Düşüncelerinin, duygularının başka birinin düşünce ve duygularıyla karıştığını hayal et. Bazen hangisinin hangisi olduğunu ayırt etmek zor olabilir."
Herkese selam. Gerçekten ne okudum ben ya dediğim bir kitap oldu. Her ne kadar Shakespeare kusma noktasına gelmiş, karakterlerin cinsel yönelimleri keşfetme kısmında bir ara tıkanma yaşamış ve kitabı birazcık uzun bulmuş olsam da akıcılığı ve ilişki dinamiklerini işleme konusunda başarılı bulduğumu söylemeliyim. Ortada bir cinayet olması ya da bunu kimin işlediğini merak etmekten ziyade yedi arkadaşın ilişkilerinin yokuş aşağı gidişini adım adım deneyimlemek bende soğuk duş etkisi yarattı. Zaten yazarın da amacı buydu yoksa tahmin edilebilir bir suçluyu ortaya koymazdı diye düşünüyorum. Bir de konservatuvardaki şu özel günlerde gerçekleştirdikleri Shakespeare oyunlarına bayıldım. Posta kutularına öğretmenleri tarafından yerleştirilen zarflarda hangi karakteri oynamaları gerektiğini kimseye söylemeden çalışmaları ve oyun anında kimin hangi karakteri oynadığını bilmeden, o anda öğrenmeleri müthiş heyecan verici bir tecrübe bence. Genel olarak kitabı beğendim, farklı bir tat bıraktı, sonuna delirmeyen olur mu bilmiyorum ama beni çok sinirlendirdi. Oliver'a şöyle güzel bir Osmanlı tokadı gerekiyordu. :D Neyse haydi konusuna geçelim; Richard, Filippa, Alexander, Wren, Meredith, James, ve Oliver. Onlar Dellecher Klasik Konservatuvarı dördüncü sınıf tiyatro öğrencileri. Bu arkadaş grubunda herkes durması gereken yeri bilir. Roller, çıktıkları sahnede de sahnenin arkasında da aynıdır. Richard her zaman başrol, Oliver ise hep yardımcı roldedir. Ancak bu durum Dellecher'da her yıl özel günlerde gerçekleşen geleneksel performans sergileme gösterisinin Cadılar Bayramı ayağında değişecektir. Önceden hikayenin nasıl ilerleyeceğini bilen bu arkadaş grubu, bu küçük dramanın hızla doruktaki bir krize doğru evrildiğini asla tahmin edemeyecektir. Felaketin eşiğine ulaşıldığında ise önce hesaplaşma sonra çöküş yaşanacaktır. Herkese keyifli okumalar.
M. L. Rio
Bu ne şimdi dediğinizi duyar gibiyim ama daha fazla bir şey anlatarak kitabın büyüsünü bozmak istemiyorum. Zira ne söylersem spoilera girecek. :D
Puanlamam;
İlk üç puan emeğe verilmektedir.
4-Çok kötü
5-Kötü
6-Orta
7-İyi gibi gibi
8-İyi
9-Mükemmel
10-Daha ne olsun be!