Cahilliği ancak okumakla yenebiliriz!Anadolu'nun bağrından kopan içinizi ısıtacak, sizi saracak, düşündürecek, sorgulatacak bir eser.
Ne çok hikayelerimiz, başarılarımız saklı aslında tarihin tozlu sayfalarında.
Türk milleti bugünkü varlığına kolay gelmedi. Kahramanlarımızın vatan sevgisi, yaptıklarını yürekten yapmaları ve inanmaları ile var oldu.
Mustafa Kemaller, Mustafa güzelgözler, nene hatunlar, Şerife bacılar, Gülcemaller daha niceleri...
Hepsi bu dünyaya bir amaç için geldiler, görevlerini en güzeli ile tamamladılar.
Peki bizler?
Neden varız?
Şimdi sıra bizlerde!
Okuyarak, bilime katkı sağlayarak kısacası yaptığımız işin en iyisini yaparak, çalışarak küçük de olsa bir katkı sağlamak zor olmasa gerek.
Yazarımızın da dediği gibi "bilinmezliğin tarlasına bir küçük fidan diktim" şimdi fidanları dikme sırası bizde.
Kitabın içine geçmiş 3 hikaye karşılıyor bizi. Savaş yıllarında mübadele göçü ile yaşadıkları topraklardan gönderilen, Türkiye'ye Hasret kalmış anneannesi ve komşuları için toprak ve su almaya gelen bir yabancı ile hikayeler tozlu raflardan su yüzüne çıkıyor.
Mustafa amca eşekli kütüphanecisini anlatıyor kendisine; bir kütüphane görevlisi olarak başlıyor görevine ama olan kitaplar perişan, sayıları az, okuyan yok.
Bir ülkenin, bir şehrin, Bir köyün, Bir toplumun kalkınmasının yolunun eğitimden ve kitap okumaktan geçtiğine inanarak, onlar gelmezse ben giderim diyerek başlıyor eşekle köylere kitap götürmeye.
Sadece kitap mı?
Şehrinden göç etmiş başka şehirlere yerleşmiş herkesten yardım talep ederek, resmi makamları zorlayarak yavaş yavaş ulaşıyor hedefine Mustafa amca.
Geleceği ışık olacak çocukları karanlığa tutsak etmek istemiyor. Özellikle çocuk ve kadınlara kitap sevgisi aşılamanın bir bir yollarını buluyor önlerindeki bütün zorlukları bütün engellere rağmen kaldırıyor.
Çiftçilik yapan erkeklerin yanında yer alarak, kitaplar okutarak daha kaliteli ürünler üretmelerini ve kooperatifler kurmalarına destek oluyor.
Kısacası eşekli kütüphanecisi ateşi yakıyor. Pasif bir yaşamdan hayatın içine girmenin önemini vurguluyor bizlere.
Ayrıca yıllar sonra iki ülke arasında güzel bir dostluk başlatarak savaşın izlerini silerken hasretlere, özlemlere son vermenin güzelliğini gösteriyor bizlere.
Buram buram Anadolu kokan bu eseri okurken tadına doyamayacaksınız.
Okudukça başka dünyaların kapılarını aralayarak, araladıkça çoğalarak daha aydınlık güzel bir dünyada yaşamak dileğiyle keyifli okumalar