Bizim kaygımız sonu gelen bir dayatmacı zihniyetin yerine ne koyacağımız olmalı.
Sürdürülebilir sömürge düzeni devam edemez.
Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı diyor ki bizim mülteciler ile ilgili geri göndermek dışında bir politikamız yok.
Yalnız İstanbul büyükşehir belediye başkanı ve Ankara büyükşehir belediye başkanı batı ile genel başkanlarının bilgisi dışında mültecileri yerli halk ile uyum sağlama projesine imza atıyorlar.
İngiliz yurttaşı bakan ile aynı ifadeyi kullanarak bu tuzağa bilerek ve isteyerek düşüyorlar.
Her iki belediye başkanı bu imzalarını geri çekmesinler ya da çark etmesinler görelim kendilerini.
Yetki almak her istediğimi yaparım demek alışkanlığı yirmi yıldır ülkeyi yöneten hukuksuz zihniyetten bulaşmış olmalı.
Cumhuriyet Halk Partisini kim yönetiyor?
Yirmi yıldır bu sorunun yanıtını kimseden alamadım.
Türk Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti oldu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhurbaşkanı oldu, Türk Yüzyılı Türkiye Yüzyılı oldu.
Türk Büyük Millet Meclisi Türkiye Büyük Millet Meclisi oldu.
Bu ulusun uyuduğu yılların sayısı da bir hayli oldu.
Biz ise Türk çağı diyoruz Çin seddinden Anadolu'ya kadar Türk'ün yaşadığı her yerde hüküm sürecek olan.
Oğuz Kağan'ın vasiyeti Mustafa Kemal Atatürk'ün ideali olarak.
Bunlar bunun neresindeler?
Şimdi önünüze Türk'ün tamamen yok edilmesi projesine hizmet amaçlı Anayasa'nın ilk dört maddesini tartışılması dahi söz konusu bile değil iken buna yeltenmek istiyorlar.
Cumhuriyet Halk Partisi buna alet edilmek isteniyor.
Cumhuriyet bitmiştir diyen İngiliz uşaklığına uşaklık edenler devrede sahneye farklı yüzler ile sürülüyor.
Önüne konan her yemeği yiyen biri benzeri bir ulus olup olmadığımız test edilecek.
Önder Karaçay