Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Acı Çekmek
Çatışma ve stresi anlamak sanatçı için iyi bir şeydir. Bunlar sana fikir verebilir. Fakat eminim ki, fazla stres altında yaratamazsın. Eğer hayatında çok fazla çatışma varsa, bu durum yaratıcılığını engelleyecektir. Çatışmayı anlayabilirsin ama içinde yaşamak zorunda değilsin. İçine girebildiğimiz dünyalarda, hikâyelerde acı var, karmaşıklık var, karanlık, gerilim ve öfke var. Cinayetler var; her türlü şey var. Fakat filmcinin acıyı göstermek için acı çekmesi gerekmez. Onu gösterebilirsin, insanlığın durumunu gösterebilirsin, karmaşayı ve tezatı gösterebilirsin, ama onları kendin yaşamak zorunda değilsin. Siz düzenlemeyi yapan kişisiniz ama onun içinde değilsiniz. Bırakın acıyı karakterleriniz çeksin. Ortak akıl şu: sanatçı ne kadar acı çekerse o kadar az yaratıcı olur. Acı çeken sanatçının yaptığı işten keyif alması ve gerçekten iyi bir iş çıkarabilme ihtimali daha düşüktür. Bu noktada insanlar Vincent van Gogh örneğini verebilir; çektiği acılara rağmen -veya çektiği acılar yüzünden- büyük işler başarmış bir ressam olduğunu ileri sürebilir. Ben van Gogh'un çektiği acılar onu kısıtlamasaydı onun çok daha verimli, çok daha büyük işler yapacağını düşünürüm. Çektiği acıların onu çok muhteşem yaptığını düşünmüyorum - bence sahip olduğu tüm mutlulukları yaptığı resimler sayesinde yaşadı. Bazı sanatçılar öfke, depresyon veya bu gibi olumsuz şeylerin onlara keskinlik kazandırdığına inanıyor. Öfke ve korkuya tutunmaları gerektiğini ve bunun işlerine yansıdığını düşünüyorlar. Mutlu olma fikrinden hoşlanmıyorlar -midelerini bulandırıyor. Mutluluğun keskinliklerini veya güçlerini yok edeceğini düşünüyorlar. Meditasyon yaparsan keskinliğini kaybetmezsin. Yaratıcılığını kaybetmezsin. Gücünü de kaybetmezsin. Aslında daha fazla meditasyon yaptığında ve aştığında bütün bunlar daha çok büyüyecek ve büyüdüğünü göreceksin. İçe daldığında hayatın her alanında daha anlayışlı olacaksın. Anlama kapasitesi büyüyecek, takdir büyüyecek, daha büyük resim biçimlenecek ve insanlık hali çok daha fazla görünür olacak. Eğer bir sanatçıysan, öfkeyi bilmen gerekir ama öfke tarafından kısıtlanmadan. Yaratmak için enerjiye sahip olmalısın, berrak olmalısın. Fikirleri yakalama gücün olmalı. Bu dünyanın dayanılmaz baskı ve stresiyle savaşacak kadar güçlü olman gerekir. Bunun için güç, berraklık ve enerjinin geldiği yeri beslemek -içe dalmak ve onu ateşlemek- bir anlam taşıyor. Tuhaf bir şey o, ama mutluluğun kurşun geçirmez bir yelek gibi olduğunu bizzat ben kendim deneyimledim. Koruyucu bir şey o. Yeterince mutluysan, o mutluluk bir yenilmezlik getirir. Olumsuz şeyler yok olmaya başladığı zaman daha fazla fikir yakalarsın, onları daha derin bir anlama kabiliyetiyle görürsün. Coşmak kolaylaşır. Çok daha fazla enerjiye ve daha fazla berraklığa sahip olursun. İşe gerçekten başlayabilir, bu fikirleri hangi alanda olursa olsun tercüme edebilirsin.
Sayfa 103Kitabı okudu
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.