Gönderi

"Allah dilerse olur, izin verirse olur" anlamındaki inşallah sözü atalarımızın dilinden düşmezdi. "Allah izin verirse" demeden hiçbir şey için, "Şu işi yarın yapacağım" deme! (el-Kehf 23-24). Tefsiri: Ashâb-ı Kehf kıssası Hz. Peygamber'e sorulduğunda "Allah izin verirse" demeden, "Yarın size cevap vereceğim" dedi. Bu sebeple bir süre vahiy kesildi. Bu bir uyarıydı. Nitekim on beş gün sonra vahiy geldiğinde yüce Allah Hz. Peygamber'i şöyle uyarıyordu: "Allah izin verirse demeden hiçbir şey için 'Şu işi yarın yapacağım' deme!" Hiç kimse yarın ne yapacağını bilemez (bk. Lokmân 31/34). Zira bir şeyin meydana gelmesi için sadece insanın iradesi yeterli değildir, Allah'ın da onun olmasını dilemesi gerekir. Bu irşad ve uyarılar sebebiyle gelecekte bir işi yapmaya niyet ederken işi Allah'ın iradesine bağlamak yani "Allah izin verirse" demek güzel görülmüştür. Türkçe'de yaygın olarak kullanılan ve âyet metnindeki lafza uygun bir dilek ifadesi olan "inşallah" deyiminin anlamı da budur (başka bazı âyetlerde de bu ifade aynı lafızla yer alır, meselâ bk. Kehf 18/69; Kasas 28/27; Sâffât 37/102). (Kuran Yolu Tefsîri'nden) Kur'an-ı Kerîm'de birçok yerde "inşallah" lafzı geçer. Hz. Yûsuf'un babasına ve kardeşlerine (Yûsuf 12/99), Hz. Mûsâ'nın Hızır'a (el-Kehf 18/69), Hz. Şuayb'ın sekiz yıl yanında çalışmasını istediği Mûsâ'ya (el-Kasas 28/27) hitap ederken sözlerine inşallah diyerek başlar. Hz. İsmâil de kendisini rüyasında boğazladığını gören babasına Allah dilediği takdirde sabredenlerden olacağını söyler (es-Sâffât 37/102). Hudeybiye'den sonra Resûl-i Ekrem'in rüyası doğrulanıp Müslümanların Allah'ın izniyle Mescid-i Harâm'a girecekleri (el-Feth 48/27) ifade edilir. İsmail Güleç
·
74 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.