Gönderi

144 syf.
9/10 puan verdi
Hem olmak, seyyah olmak
Bursa’ya bir seyahatimde bana eşlik eden yol arkadaşlarımdan birisiydi
Yaşadığımız Şehir - Otobüsname
Yaşadığımız Şehir - Otobüsname
. Mükemmel bir okuma süreciydi benim için.
Fatma Barbarosoğlu
Fatma Barbarosoğlu
bir Türkiye fotoğrafı için bir davranışlar albümü olarak tanımlamış kitabı. Bilmem daha bir ek yapmam gerekir mi? Bir seyahatimde okumamın etkisi de bir başka oldu. Kitabın her bir kısmı anlam kazandı gözümde. Yol arkadaşımlardan diğeri
Vefa Karagöktaş
Vefa Karagöktaş
’ın da etkisi büyüktü. Kısacası, bu yazının membağı bir yazar, bir kitap ve bir okurdur:
Fatma Barbarosoğlu
Fatma Barbarosoğlu
,
Yaşadığımız Şehir - Otobüsname
Yaşadığımız Şehir - Otobüsname
ve
Vefa Karagöktaş
Vefa Karagöktaş
… Kitaptan iki alıntı, seyahatin önemini vurguluyor: ''Modern dünyanın global yüzü, uzakların bile uzak olmasına fırsat vermeyen teşhir müptelâlığı kişilerin gurbet duygusuyla ünsiyetini zayıflatmakta. Hz. Ali'nin (r.a.) "Para gurbeti vatan, yokluk vatanı gurbet yapar" sözü turist denilen insanın onca yolculuk müptelalığına rağmen neden hiçbir ruhî merhale kat edemediğinin ipuçlarını ne güzel vermekte. İşte bu yüzden olsa gerek gerçek sefer vücudun seferi değil kalbin seferi olarak görülmüştür.'' (s.9) "Beden bir bölgeden diğerine geçerek yolculuk yaparken, kalp bir sıfattan diğer sıfata geçerken sefer eyler." (s. 10) Çağımızda seyahat genellikle turlar ile anılmakta. Kafileler halinde dolaşılıyor şehirlerde, çıkıyor bir kişi, anlatıyor orayı. Elde bir program, bu program da 'seyyah'ı 'turist'e çeviriyor. Kendisine verileni, söyleneni gezer turist. Şehri keşfedemez, kendine söylenen kadarını bilir. Arada 'serbest zaman' denilen özgürlük görünümlü bir illüzyon da vardır, lâkin programda tüm gün gezen 'turist' o zamanda ya dinlenir bir ağacın gölgesinde, ya çektiği fotoğrafları paylaşır, ya da yemek yer. Bir de bakmış ki süre dolmuş, tekrar programa dönmüş. Bedeni seyahat etmiş de kalbi edememiş. Kalbi kalmış havalimanında, otogarda, garda artık nereden bindiyse yolculuk aracına... Seyyah öyle midir peki? Seyyahın kalbi öyle bir yol alır ki sefer esnasında birçok duyguyu bir arada yaşar. Seyyah uymaz bir programa, kafasına göre gezer. Keşfeder şehri. Arada farklı çiçekler görür, 'Subhanallah' der... 'Turist'lerin gözünden kaçmış, kaçmasa da gözlerine girmeyecek bir mekân bulur. Oranın sahibini sevindirir, onunla sohbet eder, ne de çok şey öğrenir, ne hikayeler dinler, büyür, büyür. Arada nice camiiler görür, hepsinde birer mescid namazı kılar. Arada karnını da doyurur tabii, ama kalbi doymuştur onun. Ötesi var mı? O camiiler şahittir onun namazına, mescid namazlarıyla... Seyahat önemli. Turist değil, 'seyyah' olabilmek önemli. Bu bilinci taşıyan, hem olabileceğin bir yol hemdemin varsa, tamamdır. O hemdemi kaçırmayacaksın, gezeceksin. Öğreneceksin. Yokuş da çıkacaksın, gerekirse uykusuz da kalacaksın, ama tadını alacak ve aldıracaksın. Kolay değildir yol hemdemi bulabilmek. Seyahatin mahiyetini de anlattı bu kitap bana…Hem olabilmek, tefekkür edebilmek... Bir seyahatname yazmak için cesaret ve ilham verdi bana. Bir örnekle incelememi sonlandırıyorum. İncelemeden çok kitabın işlediği konular üzerine bir yazı oldu ama olsun… Okuyunuz
Fatma Barbarosoğlu
Fatma Barbarosoğlu
’nun kitaplarını.
Yaşadığımız Şehir - Otobüsname
Yaşadığımız Şehir - Otobüsname
’yi okurken
Ramazanname
Ramazanname
’yi de listenize ekleyiniz…
Yaşadığımız Şehir - Otobüsname
Yaşadığımız Şehir - OtobüsnameFatma Barbarosoğlu · Profil Kitap · 202089 okunma
·
53 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.