Gönderi

“Kimileri senin ruhunu öldürürler. Yavaş yavaş yaparlar bunu. Ruhun gittiğinde bomboş hissedersin. Bunu sana nasıl yaparlar? Sürekli senin düşünceleri küçümseyerek, Duygularını değersizleştirerek, Seni aşağılayarak, Öfke ile seni sindirerek, Terk etmek ile tehdit ederek, Seni ikileme düşürecek tuzaklar hazırlayarak, Söylediklerini ben söylemedim diye inkar ederek, Konuyu hep çarpıtarak, Hep seni suçlayarak, Her şeyi kendi biliyormuş gibi davranarak, Senin hatalarına karşı affedilmez davranarak, Başkalarının yanında seni küçük düşürerek, Seninle şaka yapıyorum diyerek dalga geçerek, Sürekli eleştirerek, Görünümünde kusurlar bularak, Haklarını ihlal ederek, Maddi gücünü seni sindirmek için kullanarak, Senin korkularını kendi isteklerini yaptırmak için bir araç olarak kullanarak, Çocukları kullanarak, Başkalarının yanında iyi ve geçimli ama sana karşı tam tersi davranarak seni hayretler içinde bırakarak, Yalan söyleyerek, İnkar ederek, Haklı olduğunda dünyaları yıkar ama hatalı olduğunda üstünde bile durmaz, özür bile dilemez, Hedef şaşırtarak okları üzerinden çekerek yapar bunu. Ve en sonunda onun açgözlülüğünün kurbanı olursun. Yavaş yavaş, sinsi sinsi tükenirsin. Ne öz güvenin kalır ne de kendine saygın. Bomboş hissedersin. İşte böyle biri varsa hayatında onun açgözlülüğünün kurbanı olup olmamak senin elinde. Ne kadar teslim olursan, ne kadar onunla zaman geçirirsen daha fazla yok olursun.” (Alıntı)
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.