Gönderi

Günlerden Salı'ydı ve ben pekte hüsnü niyet kabul edecek durumda değildim. Kafamın içinde kırk takla atan mirketler sayesinde Madagaskar'lı yerli bir abinin gür saçları gibi sertleşmiş fikirlerimle üzerimde iri bir filin oturduğunu hissediyordum. Üstümde akşamdan kalma "Afrika'nın Vahşi Yaşamı: Büyük Göçler ve Avlanma Stratejileri" isimli belgeselin National Geographic kalıntıları vardı ve ben bu kadar vahşiliği kaldıramıyordum. Çocukkende böyleydi; ne zaman korku filmi seyretsem o ve akabindeki yedi gün boyunca gece uykusu haram olurdu bana. Eski evlerin ne kadar perili bostan olduğunu bilirsiniz. Tüm zemin ahşaptan olduğu için evin içinde bastığınız yeri İndiana Jones'un Tutankamon'un mezarını araması gibi dikkatlice seçmeliydiniz. Ya da menteşeleri çoktan küflenmiş kapıları açarken oldukça dikkatli olmalıydınız. Vıcır vıcir, gacır gucur... İşte bu seslerin izlediğiniz korku filminin etkisini on katına çıkarması içten bile değildi. Hele dışarda lodos, poyraz, karayel adı her ne şeyimsi birde rüzgar varsa ve yattığın yatağa en yakın pencerede açıksa vuhuuu, gelsin hortlaklar, gitsin Gulyabaniler. Allah'tan bu sıkıntılı süreci korku ve gerilim filmi izlemeyerek atlattım da geçti gitti. Ne yalan söyleyeyim şimdi izlesem yine korkarım. Ama bu kez sadece o gece 😁 "Ya bu gece gel ya da bu gece gel, ya bu gece gel ya da gelir ecel" Neyse, Yaşar'ın o köşe yaz köşesi, bu köşe kış köşesi ortada su şişesi minvalindeki tekerleme bezeli şarkısını bir tarafa bırakırsak, demiştim ya içim sıkkın diye... Fakat o Salı'yı öteki Salı'lardan ayıran önemli bir durum da yok değildi hani. Bazen günlerin isimleri gereksiz uzatılmış gibi gelir bana. Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe... Farsiler şenbe dedikleri günün önüne birinci ikinci üçüncü diye ekler getirerek aşmışlar bu durumu; Yek şenbe, Do şenbe, Se şenbe, Charar şenbe, Penç şenbe şeklinde.. Zaten dünyanın pek çok yerinde günlerin isimleri ya İskandinav mitolojisinden ya da Roma'nın göksel tanrılarından esinlenerek verilmiş. Aman neyse ne ya... Şu mirketlerin de mıçcam ağızlarına, kafamı iyice vakumladılar. Salı diyordum değil mi? Yoksa Orta Asya'daki ismiyle Sıcak gün mü desem? Yahu ne koftik bir yazı oldu bu böyle 🤨 Ebele, hübele bir şeyler yazdım durdum. Allah önce akıl fikir versin insana 🙏 gerisi boş.. Bak valla diyorum. Şu dangolozca yazıyı yazmak bile ona ne kadar ihtiyacımız olduğunun bir göstergesi. Salı günü bir şey olmuştu ama şimdi tam çıkaramadım. Çarşamba mıydı yoksa günlerden? Sizide oyaladım bir sürü. Hadi ben kaçar. İmza: Aklım
·
76 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.