Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

456 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Merhaba. Trevanian'ın okuduğum üçüncü kitap oldu. Yazarın tarzını ve zekice kurguladığı olay örgüsüne hayran kaldım yine. Daha öncesinde birkaç yorum okumuştum ve karışık zor bir okuma olduğu yazılmış. O yüzden biraz çekinerek başladım ama hiç de öyle olmadığını gördüm. Hem akıcı hem de keyifli bir okuma oldu. Nicholai Hell, Yarı Rus, yarı Alman vatandaşı ve de Amerikan düşmanıdır. Şanghay'da doğmuş, savaşın patlak vermesiyle kısa bir süre Japon genaralin yanında büyümüştür. Birbirlerinden ayrılmak zorunda kalırlar ve genarel onu Go oyunu erbabı bir Japon bilgenin yanına gönderir. Şibumi'yi hayatında ve kişiliğinde her anlamda içinde bir huzur alemi olarak büyüten Hell, bu mistik özelliğini Go oyunu sırasında kendi iç sesini dinlediğini fark eden Bilgenin söylemesi ile keşfeder. Bu özellik onun için bir nimet fakat kaybetmeye başladıkça da laneti olacak. Felsefi, siyasi olayları, savaşı ve de yaşam mücadelesini de içinde harmanlayarak cezbedici bir merakla, heyecanla okutuyor kendini. Hell'in çıplak elle öldürme sanatı ile yazılan detaylı anlatımı eserden çıkarılmış. Çünkü yazarın daha önceki kitaplarında anlattığı olaylar denenmiş ve kötü sonuçlar doğurmuş. Bu yüzden yazar böyle bir önlem almış. İlginç ve ürkütücü bir detaydı benim için. #kitapalıntıları : “Şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. Şöyle düşün: o kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok. O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek. Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna sabi denir. Felsefedeyse kendini wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse... nasıl söylemeli... Hakimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey.” “İnsan şibumiyi elde etmez. Ancak onu... keşfeder...” “Yani insan şibumi düzeyine gelmek için çok şey mi öğrenmeli?” “Daha çok, bilgilerden geçip basitliğe varmak gerek.” Genarale göre şibumi bir teslim oluştu; Nicholaiʼnin gözündeyse bir tür kuvvet. Her ikisi de kendi kuşaklarının kölesiydiler. "Amerika her zaman İsrail'i tutar. Müttefik onlar." "Sen kendi ülkenin vicdan esnekliğini yabana atma. Petrol ambargosundan bu yana oldukça belirgin bir dönüş yaptılar. Amerika'nın onur kavramı, kalorifere duyduğun ihtiyacın yoğunluğuna göre değişir. Bir Amerika'nın en tipik yanı, cesaretinin ve fedakârlığının kısacık süreler için geçerli olmasıdır. Bu yüzden savaşta iyidirler de, barış sorumluluğunu taşımakta yetersizdirler... Unutma ki Vietnam'daki askerler hiçbir zaman Coco Cola'sız bırakılmadı."
Şibumi
ŞibumiTrevanian · E Yayınları · 20228bin okunma
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.