biz şimdi hangi hüzünden
aktıktı ve hangi nehirden
devredildik, söyle!
de ki kalbimizi
yorgun kömüre vurup savuran
gene biz mi olacağız?
de ki acımız, ekmeğimiz, zaferlerimiz
de ki böyle böyle
de ki bir acıdan ötekine
nakliyekûn
ede ede dürülen defterimizi
gene biz mi açacağız?
işte ordalar: john reed,
sultan galiyev, bela kun
derler ki gülün azına kanaat
düşman kavi, tali' zebûn
de ki gülün hepsi bizim
gelgelelim
sevda ve hayat
üzerinden nasıl da aktı tren?
kalbimiz ki demir gelinciklerden
haddelenmiş ve yoğun
derken ansızın bir fren..
gibi akşam
ve takrir-i sükûn