Ermenilerin, 1973 yılını takiben, Türkiye'nin dış temsilciliklerine karşı giriştikleri cinayetler ve sözde soykırım iddialarına karşı, Fransız işgali sırasında Adana ve çevresindeki Ermeni komitecilerin, Fransızlarla birlikte, Türklere karşı giriştikleri zulüm ve cinayetlerini, camileri ahır haline getirip dinî-kutsal değerlere nasıl hakaret ettiklerini, silahları ellerinden alınan Türklerin, Kuva-yı Milliye müfrezeleri oluşturarak Mustafa Kemal Paşa komutasında, bu zulüm ve cinayetlere karşılık, nasıl inançla mücadele ederek başarıya ulaştıklarını yaşayan bir görgü şahidi olarak anlatması konusunda, Adana Valiliği'nin girişimiyle, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan program gereği, belirlenen ortaokul ve liselerde konferanslar vererek yaşadığı olaylarla ilgili anılarını heyecanla gençlere anlatmıştır. Gani Girici, 1984-1988 yılları arasında verdiği bu konferanslarla, Adana Valiliği tarafından iki kez Takdirname'ye layık görülmüştür. Daha önceleri de Gani Girici'nin, Ermeni zulüm ve cinayetlerine ait anılarını dinlediğini belirten Ahmet Remzi Bey'in oğlu Çetin Remzi Yüreğir, Ermeni Sorunu konusunda (özetle): "Gani Amcamız 1950'li yıllardan beri, bıkmadan, usanmadan Ermeni olaylarını anlatan yazılar yazmış, konuşmalar yapmıştır. Ne var ki o tarihlerde bazı kişiler, Gani Girici'nin neden hep Ermeni Sorunu'nu gündeme getirdiğini merak etmiş hatta bu yazıları kanıksadık gibi görüşler ortaya atmışlardır. Aradan geçen zamanda Ermeni komitecilerin Türkiye aleyhindeki faaliyetleri nedeniyle, Türk devleti, hükümeti ve kamuoyu, yurt içi ve dışında Ermeni cinayetlerini anlatabilmek için büyük çabalara girişti. Şimdi anlıyorum ki gereken önem verilmeyen Ermeni sorunu konusunda, ileriyi çok iyi görüyormuş." demiştir. Burada belirtilmesi gereken bir gerçek şudur ki; Haziran 1920'de, Süryani Hoca (Hace, Havaca) Fethullah'a bağlı Ermeni ve Süryani çetelerinin Camili ve Dedepınarı köylerinde gerçekleştirdiği katliamlarda, bazı kaynaklara göre 178 kişi öldürülmüş (Dedepınarı Katliamı dâhil) ve Gani Girici de bu katliamda yakınlarından -20'si en yakın akrabalarından olmak üzere- 40'a varan kişiyi kaybetmiştir. Gani Girici'nin verdiği bilgiye göre ise kesin olarak 240-245 kişiyi katledilmiştir. Kıyıma uğratılan Türkler arasında, bu katliamdan kurtulan az sayıdaki insanlardan biri de Abdülavni Girici'nin sekiz yaşında olan ve saklanarak kurtulmayı başaran kızı Sakine'dir.
Abdülgani Girici (1901-1989)Kitabı okudu
·
107 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.