Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
Okumaktan keyif aldığım, karamsarlığı ile zihnimi aydınlatan Cioran hiçbir zaman beni aşağıya çekmedi. O koyu hüznü, şüpheciliği, yer yer nefreti bende hep haz karşılığını buldu. Bu yazıda kitap içeriğinden ziyade uyandırdığı hislerin aktarımı olacaktır.. Dilerseniz başka bir yazıya geçebilirsiniz. Schopenhauer mutlu olma sanatında der ki; Neşeli insanın neşeli olmak için her zaman nedeni vardır ki o da neşeli olmasıdır. Bir olgu içinizde yeşermiyorsa, bir başka yerden size dahil olamaz. Ben beceremem, anlık görüngü şeklinde belki biraz mutluluk benim için. Sonrası genelde siyah.. Bu sonradan ya da kasti değil, tamamen doğuştan gelen bir durum. Upload olmuş şekilde geliyorsun dünyaya. Sonra çocukluk fotoğraflarına bakıyorsun; herkes doğum günü falan kutlarken sen bir köşede hiç değişmeyen o bakışlarla, zoraki yerleştirilmiş bir nesne gibisin. Bu his bir hırka gibi işte. ( kafamın içi diyor ki "onlar hırka değil, onlar pil") (bkz: alper gencer) Sıyırıp atamıyorsun, hayatında sanki bu hırkaya uygun biçimde estiriyor rüzgarını. sen de sarıldıkça sarılıyorsun... Cioran'ı keyif almak için okumak yerine içe dönmek için okumayı tercih edin.Denir ki hep kendinizi sevin, gökyüzünü hayal edin, kendinizi affedin.. ben rahatsız edici bir biçimde biraz da kendimizden nefret etmemiz gerektiğini savunuyorum. Toprağı hedeflemimizi.. çünkü yeniden dirimi toprak sağlar, yeniden inşaayı ise balyoz. Sevme durumu, kabulü olağan kılar ve bu durum yenilenmeyi zaman zaman engeller. Olanı olduğunca kabul etmekten kaçınmak gerek. Çürümeyi, toprağa düşmeyi ve yeniden dirimi göze almak gerek. Kendimle barışmanın yollarını hiç aramadım, siz de içe dönün. küsülü kalmayı sevin.. Ciaron okuyun :)
Umutsuzluğun Doruklarında
Umutsuzluğun DoruklarındaEmil Michel Cioran · Jaguar Kitap · 20191,416 okunma
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.