Gönderi

En'am suresi 74-82. ayetleri: 74. İbrahim, babası Âzer'e demişti ki: "Sen putları tanrı mı ediniyorsun? Doğrusu ben seni ve kavmini açık bir sapıklık içinde görüyorum." 75. Böylece biz İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu (muhteşem varlıklarını) gösteriyorduk ki, kesin inananlardan olsun. 76. Üzerine gece bastırınca, bir yıldız gördü: "Rabb'im budur." dedi. Yıldız batınca da:" Ben batanları sevmem." dedi. 77. Ay'ı doğarken gördü: "Rabb'im budur." dedi. O da batınca: "Yemin ederim ki, Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapıklığa düşen topluluktan olurdum." dedi. 78. Güneş'i doğarken görünce: "Rabb'im budur, bu hepsinden büyük." dedi. O da batınca dedi ki: "Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım." 79. "Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben asla Allah'a ortak koşanlardan değilim." 80. Kavmi onunla tartışmaya başladı. O da onlara dedi ki: "Beni doğru yola eriştirdiği halde Allah hakkında benimle mücadele mi ediyorsunuz? O'na ortak koştuklarınızdan hiç korkmuyorum, ancak Rabbimin dilediği şey hariç. Rabbim ilmiyle her şeyi kuşatmıştır. Hiç düşünmez misiniz?" 81. "Hakkında hiçbir delil indirmediği halde, siz Allah'a ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da, ben sizin ortak koştuklarınızdan nasıl korkarım?" Eğer bilirseniz söyleyin, bu iki topluluktan hangisi güven içinde olmaya daha layıktır? 82. İman edenler ve imanlarını zulüm ile karıştırmayanlar... İşte güven onlarındır ve doğru yolu bulanlar da onlardır. Semavi dinlerin özünde mensup olduğu İslam/Hanif dininin ortaya çıkışı, hazret-i İbrahim'in öncelikle babasının ve toplumunun mensup olduğu şirk dinine karşı kıyam ederek, putları reddederek bir dinsizlik (!) içine girmesiyle başlar. Daha sonra çeşitli arayışlara girdiğini görüyoruz. Herhangi bir yönlendiricisi, bir rehberi olmadan aklıyla bir ilah arayışına giriyor. Önce yıldızlar, ay ve güneş. Daha sonra aradığı kudretin her şeyin üstünde bir varlık olduğunu aklıyla kavrıyor ve bir olan Allah'ı buluyor. İmam Matuidi'ye göre akıl, yanlışı ve doğruyu ayırt edebilir özellikte olduğu için, bir kavme peygamber gönderilmese dahi, insanlar, uydurma dinlerden yüzünü dönerek hakiki yaratıcıyı bulmakla mükelleftir. Yani kişi aklının varlığı sebebiyle, toplum dinini de sorgulayıp, hakikatin ne olduğunu öğrenmekle mes'uldür. Hazret-i Muhammed s.a.v 40 yaşına kadar doğduğu cofrayaya hakim olan putperestlik dinini benimsemedi. Ta ki 40 yaşında ilk vahyi direkt Allah'tan alıp, şirk düzenine karşı devrimi başlatana dek bir din ekolü içerisinde olmadı. Yani onu putperestliğe çağıranlara uymadı. En yakın arkadaşı hz. Ebu Bekir de öyle. Bugün bize kadar gelmiş olan İslam dinini benimsiyor ve iman ediyorsak, bu, 1400 yıldan bu yana bize gelmiş her türlü inancın İslamla bağdaştığı anlamına gelmiyor. nitekim : "dininizi iyi öğrenin, yoksa size öğretileni/yaşadığınızı din zannedersiniz" diye ismini hatırlayamadığım bir sahabeye ait söz günümüze kadar ulaşmıştır. İslam dininin yanlışlığının bulunduğunu savunmuyor, eleştirmiyorum. Yalnızca, bize öğretilenin, her eline sarf - nahv kitabı alıp, akabinde Kur'an şunu diyor, bunu emrediyor diyenlere karşı şüpheyle yaklaşıyorum. Bir Müslüman olarak dinimin Allah katında tek din olduğuna inanmakla birlikte, İslam'ın hakikatlerine ulaşmak adına daima okuyacak, araştıracak ve sorgulayacağım. Dinim bana bunu emrediyor, ben bunu görüyorum. Nacizane fikrim budur, en doğrusunu Allah bilir...
·
6 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.