Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
"Ne olurdu şu dünyada ayrılık olmasaydı..."
》Acımak, Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe... ve daha niceleri. Reşat Nuri deyince hep nostaljik diziler, filmler, şarkılar geliyor aklıma. Çünkü kitaplarında da hep o hava var. 》Eski zamanlara ışınlıyor insanı, siyah beyaz sahnelere... Kullandığı kelimeler, kalıplar, üslubu, karakter analizleri, olaylar. Dönemini çok güzel yansıtıyor okuyucuya. Ve birkaç kitabını okuduysanız zaten tarzına aşina oluyorsunuz hemen. 》Kitapta, İstanbul'da yaşayan bir aile tarafından evlatlık alınan Gülsüm'ün yaşadıkları anlatılıyor. Gülsüm'ün yeni dahil olduğu konak yaşamına adapte olması çok kolay olmuyor. Bu süreç uzadıkça Allah'ın emaneti diye eve alınan kız, bir müddet sonra besleme muamelesi görmeye başlıyor. 》Öyle ki, köyden geldiği için küçümseniyor, her suç ona yıkılıyor, evde olan bütün kötü şeylerin sorumlusu o kabul ediliyor, evdeki çocukların yaramazlıkları yüzünden bile o azar işitiyor, yemekler küfleniyor ona yediriliyor, dayak yiyor, eziliyor, hal böyleyken kendini o eve ait hissedemiyor Gülsüm. Sevilmiyor ve bir süre sonra da suçlandığı her şeyi zaten yapmaya başlıyor. Final ise tam yeşilçam tadında. 》Okurken içimin yandığı çok yer oldu. Gülsüm'e çok kızdığım da oldu, ona sarılmak istediğim de... Evin halkının ise gösterdiği çok şey var: Merhametin insanı insan yapan en önemli şey olduğunu anlıyorsunuz bir kez daha. 》Bir evlatlığın başına gelenler, kardeş özlemi, çaresizlik, kimsesizlik ne demektir, iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Bir de Gülsüm'ün mutlu bir aileye duyduğu özlemi çok derinden hissettim. Yalnızca yazar keşke kısa bir bölüm dahi olsa, Gülsüm'ün ağzından da yazsaymış. Onun içinden geçenleri de bilmek isterdim. 》Kitap özünde tam bir güçlü ve güçsüz romanı. Zengin fakir, köylü şehirli, hizmetçi efendi ayrımlarını, kibrin nasıl en iyi niyeti bile zehirlediğini, minnet duygusunun aşağılanmayla karışınca nasıl acı bi tat aldığını görüyoruz. 》Yok mudur hepimizin hayatında? İyilik borçlu olduğumuz biri bunu her fırsatta hatırlattığında, minnet ne kadar da çabuk öfkeye döner. Muhtaç olduğumuz iyilik önümüze kemik firlatırcasına atıldığında nasıl da ısırıp koparmak isteriz o eli. En iyisi iyilik yaparken de iyiliği kabul ederken de görünmez olmak... 》Ve yaşadığımız sürece sınav devam ediyor. Kağıdımızı nasıl dolduracağımız bizim elimizde. Her daim sevgi, merhamet ve tevazu ile yaşamak dileğiyle...
Kızılcık Dalları
Kızılcık DallarıReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20101,367 okunma
··
325 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.