Hepimiz düş yolculuklarına çıkarız, uzun ya da kısa.
Lovecraft'tan ilk kez okuduğum bir uzun öykü/kısa roman oldu bu eser. Daha önce birçok öykünün yer aldığı bir derleme olan 
H.P. Lovecraft Seçme Eserler'i okumuş ve beğenmiştim. Bazı kitapları ile öykülerini birkaç kez okuyup dinledim ve bu şekilde daha iyi anladığımı gördüm. İlk kez 
Deliliğin Dağlarında okuduğumda kitap akmıyordu, sanki bana göre değildi. Ancak daha sonra birkaç kısa öyküsünü okuyup yazarın diline alışınca anlatmak istediği öykülere ve yarattığı evrene kapılıp gittim. Bu konuda inatçı olduğum için kendimi kutluyorum. Az kalsın bu evrenden mahrum kalacakmışım. Öyle ki H. P. Lovecraft ve yarattığı Cthulhu mitosu; Clive Barker, Stephen King, Joe Hill gibi yazarları etkilemiş, bugün ayıla bayıla izlediğimiz film ve diziler bu evrenden esinlenmişlerdir (fantastik, bilimkurgu, korku). Bu bakımdan Lovecraft okumanızı öneriyorum. Başlangıç olarak kısa öykülerinin yer aldığı bir derleme okumak daha verimli olacaktır, 
Cthulhu'nun Çağrısı gibi.
Bilinmeyen Kadath'a Düş Yolculuğu'na gelecek olursak, Randolph Carter düşlerinde gördüğü Bilinmeyen Kadath adlı kente yolculuğa çıkar. Bu yolculuk uzay boşluğunda, o günlerde inanılan esir/eter içinde gerçekleşiyor. Bu düş yolculuğünda Carter kimi talihsiz durumlar yaşar. Kendisine bazı doğaüstü yaratıklar yardım eder, bazılarıysa ona düşmanca tavır takınırlar. Öyküde geçen bazı fantastik ve doğaüstü varlıkların betimlenmesi biraz eksik kalmış gibi görünüyor. Bu bakımdan gözünüzde canlandırması kolay olmuyor. Bunun dışında diğer öykülerinde yer alan bazı kişi ve varlıkları bu öyküde de görüyoruz.
Bölümlere ayrılmamış bu uzun öykü üçüncü kişi gözünden anlatılıyor ve diyalog bulunmuyor. Okuyucu bu bakımdan öykünün akıcı olmadığı duygusuna kapılabilir. Anlatıma alışırsanız oldukça ilgi çekici bir öykü ve evren sizi bekliyor. Ben beğendim ama yine de bu yazar için öncelikle kısa öykülerini okumanızı öneririm. Sonra kulağımı çınlatmayın.
·
141 görüntüleme
Sadece Lovecraft okurken ürkme, korkma gibi duyguları hissederek okuyorum. Yazdıkları akıl dışı şeyler ve kimse bilmiyor bu adamı. Üstelik bu adam sülaleden deli bir adam :D
İnsanlar Lovecraft okuyunca "eee, bu gorgunç değil" diyor. Hoppa, cubba, dabbe, cubabbadan korkmaya alışmışlar. Korkmasan bile yarattığı evren olağanüstü. Kendisinin de söylediği "en büyük korku bilinmeyenin korkusudur." Bunu anlatmaya çalışıyor. Okumaya üşenen youtubeda sesli kitap olarak dinlesin. Gerçekten ayrı bir tadı var.
8 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.