Gönderi

ATATÜRK’E DÜŞMANLIKLARININ NEDENİ!.. Gazi 2 Nisan 1922 tarihinde yanında Sovyet Elçisi Aralov ile birlikte Konya’dadır: "O gece iki medreseyi ziyaret ettik. Kanlı, canlı hemen hepsi de gencecik mollalar medresenin avlusunda dizilmişlerdi. Bunların yanında, geniş cüppeli, beyaz sarıklı hocalar da yer almıştı. Hepsi de yerlere kadar eğilerek Mustafa Kemal Paşa’yı selamladılar. Bunların içinden biri, bunların başı ve en nüfuzlusu, Mustafa Kemal Paşa'dan Medrese sayısını artırmasını rica etti. Bu zat, ayrıca, medrese öğrencilerinin o güne kadar olduğu gibi, askere alınmamalarını da ıstirham etti. Hoca konuşurken Mustafa Kemal'in kendini tuttuğu belli oluyordu. Ama medrese öğrencilerinin askere alınmamaları söz konusu olunca, artık kendini tutamadı ve yüksek sesle, sertçe: -Ne o?' dedi. 'Yoksa sizin için medrese, Yunanlıları mağlup etmekten, halkı zulümden kurtarmaktan daha mı değerlidir? Millet kan içinde yüzerken, halkın en iyi çocukları cephelerde dövüşür, yurt için canlarını feda ederken, siz burada genç, sapasağlam delikanlıları besiye çekmişsiniz! ..' Mustafa Kemal konuşurken gözleri daha sinirli bir hal alıyordu: -Bu asalakların askere alınmaları için hemen yarın emir vereceğim!' Hocalar sindiler, ama yüzleri öfkeden kıpkırmızı kesildi, yabancıların yanında hükümet başkanı onları paylamıştı. Mustafa Kemal Paşa bize dönerek, -'Hadi gidelim,' dedi, 'artık burada bizim için yapılacak bir şey kalmadı. Ve şöyle, isteksizce bir selam vererek oradan ayrıldı. Mustafa Kemal Paşa otomobilde uzun bir süre yatışmadı: -Savaş sona erince onlarla daha ciddi konuşacağım! Her şeyden önce onları mali dayanaklarından, vakıflardan yoksun edeceğim. Yurt topraklarının büyük bir parçası, neredeyse üçte ikisi, belki daha çoğu vakıftır. Bu topraklar mollaların yaşam kaynaklarıdır. Bunların çoğu köylülerin elinden alınmış topraklardır.Buna son vereceğiz. Bir de utanmadan hükümetten yardım istiyorlar.. Mustafa Kemal, Anadolu topraklarında, şimdi gördüğümüz dinç, sağlam delikanlıları askerden kaçıran 17 bin medrese bulunduğunu söyledi. Bu tam bir kolordu demekti. Medrese öğrencilerinin şimdiye kadar niçin askere alınmadıklarını sormam üzerine, Mustafa Kemal,Osmanlı Devleti yasalarının azınlıklara ve medrese öğrencileri ve türbedarlara böyle bir ayrıcalık tanıdığını ama TBMM hükümetince bunların askere alınmaları için gerekli emrin verilmiş olduğunu söyledi. Bu devrimci adım, subaylar arasında büyük bir sevinç yaratmış ve bu olay, son günlerin en çok üzerinde durulan bir konusu haline gelmişti. KAYNAK: (S.İ.Aralov, Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Hatıraları, Çeviren: Hasan Ali Ediz s.104-106)
·
42 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.