Gönderi

30.4.2024 KOKU- PATRİCK SÜSKİND
"İnsanın felaketi, sessizce odasında, ait olduğu yer olan odasında oturmak istememesinden gelir," der Pascal. Ama Pascal büyük bir adamdı. Düşün alanının bir Frangipani'si, aslına bakılırsa bir zanaatçı, zanaatçı olduğu için de bugün modası geçmiş biri. Şimdi millet Hugunenotların yada İngilizlerin yazdığı kışkırtıcı kitapları okuyor. bir de, her şeyin tartışma konusu yapıldığı makaleler yada sözüm ona dev bilim kitapları yazıyorlar. Şimdiye kadar bilinen her şey yanlışmış, birdenbire bambaşka olmalıymış her şey. Şimdi bir bardak suda, eskiden görülmeyen küçücük hayvancıklar yüzüyormuş; frengi artık Tanrı'nın cezası olmaktan çıkmış, basbayağı bir hastalık sayılmalıymış; Tanrı, eğer Tanrı diye bir şey var iseymiş dünyayı yedi günde değil, milyonlarca yılda yaratmışmış; vahşilerde bizim gibi insanmış; çocuklarımızı yanlış eğitiyormuşuz dünyaysa şimdiye kadar olduğu gibi yuvarlak değilmiş de tepesiyle dibi karpuz gibi basıkmış- sanki önemli miydi bu da şimdi! Her alanda sorular soruluyor , her şey kurcalanıyor, araştırılıyor, her şeye burun sokuluyor, ha babam denemeler yapılıyor. Neyin ne olduğunu ve nasıl olduğunu söylemek yetmiyor artık- bir de her şeyi kanıtlamak gerekiyor, en iyisi tanıklar getirip, sayılar gösterip, birtakım gülünç deneyler yapıp kanıtlamak . Bu Diderot'lar d'Alembert'ler ve Voltaire'ler ve Rousseau'lar ve her neyse adları işte o yazıcı uşakları- Hatta ruhban sınıfından olanlar bile var içlerinde ve soylu baylar!- Kendi berbat huzursuzluklarını, kendi doyumsuzluklarından duydukları tadı, dünyada hiçbir nimetle yetinemeyişlerinin verdiği zevki, kısacası, kafalarındaki uçsuz bucaksız kargaşayı bütün topluma yayamayı gerçekten başardılar.!
can yayınları
·
57 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.