Yusuf Akçura, Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde yaşamış tarih profesörü, siyasetçi, fikir adamı aynı zamanda da büyük bir Türkçü’dür. Akçura, Türklerin ulusal eğitimini ve ekonomik düzeyini yükseltmek için açılan Türk Ocakları’nın, Türk Derneği’nin kurucuları arasındadır. Türk Yurdu dergisini çıkarmıştır. Ünlü Üç Tarz-ı Siyaset isimli makalenin de yazarı olan Akçura, bu eserinde Osmanlı’nın son zamanlarında hâkim olan siyasi politikalardan Osmanlılık, İslamcılık ve Türkçülük akımlarını anlatmıştır. Suriye ve Filistin Mektupları ise Akçura’nın 1913 yılında çıktığı Hicaz yolculuğunda gördüklerini, araştırıp sorduklarını Orenburg’da(Rusya) çıkan Vakit gazetesine Nisan ve Ekim ayları arasında gönderdiği mektuplardan oluşmaktadır. Sırasıyla Beyrut(Suriye), Yafa, Tel-Aviv(Filistin) ve Kudüs’e giden Akçura bir gazeteci edasıyla gördüklerinin, duyduklarının, şahit olduklarının fotoğrafını çekip bizlere ulaştırmış. Eserin tanıtım bülteninde geçen ‘coğrafyayı vatan yapan unsurların neler olduğu’ sorusuna verdiği örneklerle öne sürdüğü düşüncelerle cevap aramış. Suriye’nin, Filistin’in, Kudüs’ün yüzyıllarca Türklerin egemenliğinde olmasına karşın sadece bir toprak parçası olarak kaldığını vatan toprağı olamadığını bu eseri okuyunca anlıyor insan. Ruslar, Fransızlar, Almanlar, İngilizler şimdi olduğu gibi yüzyıl öncesinde de bu coğrafyalarda gerek eğitim, kültürel gerek ekonomik, siyasi faaliyetler göstererek kendi çıkarlarını gözetmeye çalışmışlar bunda da nasıl başarılı olduklarını Akçura’nın mektuplarından okuyoruz. Osmanlı Devleti’nin bu toprakları I. Dünya Savaşı’ndan sonra değil daha öncesinden kaybettiği anlaşılıyor. Bu coğrafyalara yüzyıl öncesinden bakmak isteyenlere Suriye ve Filistin Mektupları’nı tavsiye ederim.

Suriye ve Filistin MektuplarıYusuf Akçura · Ötüken Neşriyat · 2016110 okunma

·

89 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ertuğrul AKDENİZ