Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.27
Gönderi
Eşekli Kütüphaneci- İnceleme
Uzun zamandır okurken gururlandığım, gözlerimi dolduran, duygudan duyguya sürükleyen, hele böyle merakımı arttıran, bitirdikten sonra da uzun uzun araştırmalar yaptıran böyle bir kitap okumamıştım. Zaten Nevşehir'i ayrı severim, kitapta da masal şehir olarak bahsedilmiş, bence fazlasıyla haklı. Belki o da bende bir bağ kurdurmuştur bilmiyorum ama çok sevdim.Yorum yazarken bile nereden başlayacağımı bilmiyorum, cümlelerimi toparlayamıyorum, hiçbir kitabı illa, mutlaka okuyun diye de baskı yapmam ama artık bu kitap baskı yapacaklarım listesinde birinci gelecek. Herkes okumalı, öğrenmeli Mustafa Güzelgöz'ü ve değerli hikayesini. Neleri başardığını, nasıl güzel şeylere vesile olduğunu... Bu zamana kadar okumamış olmanın hafif üzüntüsüyle incelememe başlıyorum. SPOİLER İÇEREBİLİR.
Her şey masal şehir Nevşehir'e, Yunanistan'ın Larisa şehrinden Dimitrios Katsikas adında bir gencin gelmesiyle başlıyor. Bu genç adam yıllar önce yapılan nüfus mübadelesi ile göç etmek zorunda kalan büyükbaba ve büyükannelerinin büyük bir özlem ve sevgiyle anlattığı memleketlerine, yurtlarına gidip izlerini sürmek, bir daha buraya dönemeyen akrabalarının yerine bu güzel yerleri gezmek istiyor. Tesadüfler karşısına yörenin sevilen şahsiyetlerinden kendisiyle aynı yaşlarda olan (26) baba' lakaplı Aziz Güzelgöz'ü çıkarır. Bu iki genç kısa zamanda kaynaşır. Dimitrios, Aziz'in evine konuk olunca bu güzel şehirde inanılmaz bir adamla tanışır. Aziz'in babası Mustafa Güzelgöz'dür bu kişi; namı diğer Eşekli Kütüphaneci. Daha önce bir mesleği olmayan, aynı zamanda da eşi Hanife hanıma tutkun olan ve yuva kurmak için bir işin başından tutmalı diye düşünen Mustafa bey, o zamanın kaymakamının kendisini top oynarken görmesi üzerine, oradaki gençleri top oynamaya çalıştırması karşılığında, kendisine kütüphane görevini verir ama kütüphaneye gelen giden olmamasına canı sıkılan Mustafa bey çözüm bulmaya çalışır, türlü türlü yollar düşünür, imkanların da kısıtlı olduğunu bilmesinden, her yerde zaten fazla fazla olan eşeklerle kitapları taşımaya ve dağıtmaya karar verir, eşeğin üzerine iki tane sandık şeklinde gözlü kitaplık yaptırır. Tanıdığına,eşine, dostuna, öğrencilere, istanbul'a memleketlerinden gitmiş olan kişilere tek tek mektup yazarak toplar kitapları, özellikle çocuk kitapları ister, herkes Eşekli Kütüphaneciyi çabuk benimser, okuma oranları artar ama Mustafa bey yine de durumdan tam memnun değildir, kadınlar okumaya gelmiyor diye, onları da kütüphaneye dikiş makineleri koyararak gelmeye ikna eder. Yani bir şekilde herkesin okumasını ister ve bunu da başarır. Hatta bu başarılarından ötürü ABD'den ödüller alır, gazetelere haberlere konu olur. Kendisi her ne kadar göz önüne gelmeyi sevmese de herkes hikayesini ilginç bulur. Tabi önünde engeller de çıkar, görevini ihmal ettiğini ve savunmasını yazmasını isteyen bir memura karşı gelmeyeceğini anlar çok da mücadele etmeden daha erken yaşında emekliye ayrılır, ve bu kararından hayatı boyunca pişmanlık duyar, bundan sonrasında ise oğlu Aziz giriyor devreye, Dimitrios ile kan ve can kardeşi oluyorlar, yetmiyor Ürgüp ile Larisa arasında 'kardeş şehir' bağını kurmak için dernekler kuruyorlar, 30 kişilik gruplarla iki ülke arasında geziler başlıyor ve dostlukları pekişiyor. Dimitrios her detayı kaydetmiş, yurttan toprak götürmüş büyüklerine, yurt özlemiyle yanan insanlara bu topraklar şifa oluyor. Bir sürü yazardan, şiirden, zamanın kaymakam ve valilierinden bahsediyor. Nevşehir ilinin kısa tarihinden, önemli yerlerinden, eski adından da bahsediliyor, oraları gezip gördüyseniz eğer daha da oturuyor anlatılanlar zihninizde. O kadar bilgilendirici, aynı zamanda ders niteliğinde bir kitap ki. " Bir kişi tek başına ne yapabilir ki?" Dememeyi, azimle, istemekle, çok emek ve mücadeleyle neler başarılabileceğini, engellerden zorluklardan yılmamayı, motivasyonu ve daha inanın birçok şeyi fazlasıyla göreceksiniz. Kitap okumayı çok seven bir kütüphanecinin, Nasıl olup da taa Yunanistan' a kadar giden hikayesini, orayla kardeş şehir olma macerasını akıcı, sürükleyici, merak uyandırıcı bir şekilde anlatımıyla uzayıp giden hikayesine şahit oluyorsunuz. Mükemmeldi gerçekten, arada motivasyonum düştüğünde açıp okuyacağıma dair kendime not düştüm. Ve Fakir Baykurt' un diğer kitaplarını da okuma listemin başına koydum.
·
857 views
İncelemenizin ilk kısmını okudum (spoiler içerdiği için devam etmedim) Çok beğendiğiniz ve etkilendiğiniz belli oluyor gerçekten. Bende de merak uyandırdı doğrusu. Okuma listeme ekliyorum😊
Gerçekten çok çok beğendim, okuma listenize eklemenize de çok sevindim, şimdiden iyi okumalar hocam🙏🏻🌸
Teşekkür ederim 😊
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.