Gönderi

416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
‘Günün Sonu’nu, ‘Gecenin Ortası’ takip etti… Şimdi sıra, ‘Şafağın Rengi’ni görmeye geldi. …fin de journee Bir cinayet, Bir cenaze, Bir kayboluş ve Bir yüzleşmeyle başlayan kitabın ilk bölümlerinde, olaylar iki kat hızlandırılmış bir şekilde anlatılıyordu. Buralarda anlatılanlardan anlaşıldığı kadarıyla, imkansız olduğunu düşündüğümüz kırılmalar yaşanacaktı ilerleyen bölümlerde… Nitekim, yeni hayatlarına tutunmaya çalışan Jack ve Jill’in, bir yandan kaçmaya çalıştıkları geçmiş tesadüfler sayesinde peşlerine düşerken, diğer taraftan da tutundukları dallar, ellerinin arasından kayıp gitmeye başlamıştı. Hayatta herkesten çok sevdiği ikizi Jill’i korumak isterken çokça kızdıran ve Jill’in bir süre seyahate çıkmasına neden olan Jackson, kendi hayatı ile ilgili olarak da kararsızlıklar yaşıyordu. Son konuşmalarında Ryn’le bozuşmuş, bir süre mesafe koymuşlardı aralarına. Ryn de Jackson ve Maddie ile ilgili kafa karışıklıkları yaşıyordu. Jackson ve Ryn sorunlarını halletmek için bir araya geldiğinde San Fransisco’dan gelen sürpriz misafirler, Knight ikizlerinin Omaha’da kurdukları düzenin dengesini bozmak üzereydi. Onlar yüzünden Jackson, zor seçimler yapmak zorunda kalacaktı. Jackson Ryn’le kurmak istediği gelecek için neleri göze alacaktı? Rynn Maddie ilişkisi nereye gidiyordu? Ve tüm bunlar olurken Jill neredeydi? Başına neler gelmişti? Aşk her şeyi affettirir miydi? Olaylar, Jack ve Jill’in başına gelenler ve geçmişte olanlar olmak üzere bazen üç bazen dört taraftan anlatılıyordu. Geçmişleri bugünlerini karartmak üzereydi ve bu durumdan kurtulmak için silkinmelerini sağlayan da geçmişin hayaletlerinden biri olacaktı. Ölümler, ihanetler, sırlar, cinayetler, intikam, hayal kırıklıkları, aile, aşk ve pişmanlıklarla dolu hüzünlü ve duygusal bir kitaptı Şafağın Rengi de. Kahramanlarımızın dıştan umursamaz görünseler de içten ne kadar hassas ve kırılgan olabileceklerini, tüm kalpleriyle sevdikleri kişiler uğruna neleri göze alabileceklerini anlatan dramatik yönü ağır basıyordu. Özellikle aşkı, sevgiyi anlatan o kadar güzel diyaloglar vardı ki… Bunun yanısıra, her ne durumda olurlarsa olsunlar, sivri dilli olmaktan çekinmeyen zeki karakterlerimizin arasında geçen esprili birçok bölüm de vardı kitapta. Dolayısıyla hem oldukça duygusallaşarak hem de pek çok yerinde gülümseyerek okudum öyküyü. Geçmişleri ve gelecekleri ile ilgili karanlık noktaların aydınlandığı, soruların cevap bulduğu bu kitabı da çok severek okuyup bitirdim. Serinin Türkçe’ye çevrilmiş bu son kitabı da bittiğinde Jack ve Jill’den ayrılmak beni üzse de, yazarın duyguları bu kadar güzel ifade ederek okuyucuya geçirme konusundaki başarısını takdir ettiğim için, diğer serilerini de okumaya karar verdim. Bu nedenle de sıra dışı karakterleri olan, aksiyonlu, dramatik, romantik kitapları okumaktan hoşlanan 18 yaş üstü okurların da seriyi beğeneceğini düşünüyor ve yazarla da muhakkak tanışmalarını tavsiye ederek herkese keyifli okumalar diliyorum. Kitaplarla kalın. (alıntı) “ Seni uyurken izlemek için erken kalktığımı biliyor muydun? Her güne bir amaçla başlamamın sebebi bu. Gözlerime görmeyi, ciğerlerime nefes almayı, kalbime atmayı hatırlatıyorsun. Sonra… Bazen güzelliğinle körleştiğimi, dokunuşunla nefesimin kesildiğini, aşkınla felç olduğumu hissediyorum.” “Sana giden tek bir yol olsaydı, kalp acısına, ölümlere, kayıplara, acıya, deliliğe göğüs gererdim. Seninle tek bir nefes için sonsuza dek cehennemde kalırdım… Sen benim kalbimsin.” “Jessica: ‘Üzerine bastığın toprağa tapıyorum.’ Luke: ‘İmkansız, çünkü seninle birlikteyken ayaklarım yere değmiyor.”
Şafağın Rengi
Şafağın RengiJewel E. Ann · Nemesis Kitap · 202367 okunma
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.