Gönderi

Tezimi çok büyük zorluklarla bitirdim. Ömrümün bilmem kaçta kaçı gitti. Öyle bir sinir savaşı vardı ki ortalıkta, anlatılır gibi değil. O zaman kalp sektesinden gitmediğime, kanser olmadığıma çok şaşırıyor, nice sağlam bünyem varmış diyorum. Neler yaşadınız? Neler, neler! Bir mühlet verilmişti, o sürede tezini teslim edeceksin dediler. Ettin ettin, etmedin mi hakkını kaybediyorsun. Sonra ne olacağın belli değil. Çünkü tez kaldırılmıştı. Günlerden perşembeydi. Hocam beni çağırdı, baktım masasının üzerinde bir sürü kağıt. Gözlerini kırpıştırarak; "Teoman, şunları görüyorsun, hepsini alıp pazartesiye değin yazı makinasıyla temize çekeceksin" dedi. Mühletimse pazartesiye doluyor. Demek ki tezi teslim edemeyeceğim. Ya tezi bitireceğim ya da bu dediği kağıtları temize çekeceğim. İki işi bir arada yürütemeyeceğim muhakkaktı. 12 eylülün getirdiği önemli bir olay vardı. Kaderiniz, kürsü ( o asır dide söze bugün, Amerikancadan mülhem, 'anabilimdalı' diyorlar) başkanının iki dudağı arasındaydı. Temize çekmediğim takdirde kovar, işime son verebilirdi. Bir şey diyemezsin. Mahkemesi falan yoktu bu işin. Odadan çıktım. Dünya başıma yıkılmıştı. Anlatamam size, o günleri aşıp bu günlere nasıl geldim, bu yürek buna nasıl dayandı, nasıl fıttırmadım, hala benim için bir bilmece, bulmaca. Karar verdim, dekanımıza gidip hocamı şikayet edeceğim. Oxford çıkışlı, karısı İtalyan, elleri, tırnakları bakımlı zarif mi zarif ve dahi kibar bir zatı muhteremdi. Psikolojinin koridoruna son sürat daldım. Koridor boştu, zaten orası çok manidar bir mıntıka, hatırlayacaksınız, bana asistanlığın da teklif edildiği yerdi. Kendimden geçmiş halde irikıyım adımlarla koridoru arşınlıyordum ki, arkamdan bir ses: "Teoman!". Çağırış iki, üç kere tekrarlanınca dönüp baktım. Benden yaşça epeyi büyük, psikolojiden Ayla hanım. Toparlakca, anacan bir hanımdı. Beni severdi. "Abla, çok işim var, ne olur, sana sonra uğrarım" diye geçiştirmeğe çalıştım ama sert, kesin, buyurucu bir sada ile edayla "buraya gel" dedi. "Abla, işim var, sürem doluyor, dekanı göreceğim" dedimse de, "gel bakayım yanıma" diye düpedüz buyurdu. Odasına, yanına gidip oturdum. Çay söylemek istedi, kabul etmedim. "Oturacaksın, bu halde hiçbir yere gidemezsin" deyip çıktı çay söylemeğe. "Anlat bakalım, ne oldu?" sorusuna cevaben hocanın yaptıklarından bahsettim. "Dekana gideceksin öylemi? Şikayet edeceksin, o da seni anlıyor, sana hak veriyormuşçasına başını hafif hafif sallayacak, dediklerini onaylarcasına dinleyecek, sonra da bi' güzel kuyunu kazacak. Deli misin, seni tutarını hiç? Hem kırk yıllık arkadaşı dururken seni niye tutsun, kimsin ki, yavrucuğum?" dedi. Haklıydı. Dünkü çocuğa kırk yıllık tanıdığını, arkadaşını mı feda edecek. Gayriihtiyari, ümitsizce, "peki, ne yapayım?" deyince "dekana, ona, buna gitmeden ablana gelip bir soracak, danışacaksın. Akıl yaşta olup tecrübeyi konuşturur. Evet, vakit kaybetmeden aşağıya in, Fatoş hanıma elindeki o tomar kağıdı uzat. O da pazartesiye değin o müsveddeleri temize çekip işini halletsin. Hocan o gün nasıl olsa okulda değil. Kağıtları pazartesi Fatoş hanımdan alır, hocanın çalışma masasına koyarsın. O arada evde tezini yazmağı bitir, hocan da balon gibi şişsin" dedi. Bir de, elime yüz lira tutuşturdu; "bunu göreceği iş karşılığında Fatoş hanıma verirsin. Tamam, tamam; borcunu bana ileride ödersin. Şimdi derhal dediğimi yap, in aşağıya, Fatoş hanımı gör" diye tembihledi. Dediğini yaptım. Aşağıya inip Fatoş hanıma kağıtları teslim ettim, Ayla ablanın verdiği yüz lirayı da uzattım, "pazartesiye değin bitmesi lazım" diye tembihledim. Cuma, Cumartesi, pazar gönül rahatlığıyla, durmadan dinlenmeden, yemeden içmeden bitirdim tezimi. Pazartesi rektörlüğe gidip tezi teslim ettim, kağıtları da hocanın masasına bıraktım. Ayla ablayı karşıma Allah çıkardı. Ben koridordan son sürat geçerken odandan çık, eşiğe adımını at, gör beni, sinirli, öfkeli gidişimden huylan, psikolog, pedagog olarak bi'şeylerin ters gittiğini sez, beni en üst perdeden çağır. Yahu bu mucize değil de nedir!.. Böyle, hayatımı borçlu olduğum insanlar var işte.
·
77 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.