Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir çok kez, sırf karşılarındaki bu küçük çocuğa ilgi gösterdiklerini kanıtlanmak için sordukları adet yerini bulsun cinsinden soruların ardından (ortaya sunabilecek başka bir şeyleri olmadığı için, konuşkan ve sevimli biriymiş gibi görünmeye çalışmak, bu ikincil babaların elindeki tek kozdu) babam ve arkadaşları beni falan unutur, eski günlerden konuşmaya dalardı. Bu sohbetler sırasında aslında hepsi de hayatlarının büyük bir bölümünün birbirlerininkinden hiç de farklı olmadığını anlardı: ortak arkadaşları olduğunu, aynı şehirde bulunduklarını, orada yapılacak şeyleri yaptıklarını ve daha bir sürü şeyi keşfederlerdi. Sohbetlerinde Amerikalı berduşların konuşmalarında sık sık rastlayacağınız, Gerçek ve Yaşam ile ilgili vecizeler çalınırdı kulağınıza. Bu sarhoş insanlar, zihinleri alkol ve yaşadıkları sefil hayattan dolayı bulanmış, dişe dokunur söyleyecek yeni bir şeyleri olmayan, sürekli insanlara daha önce bir yerlerde duydukları şeyleri dikkat çekici bir biçimde anlatmayı seven, söylenen her şeye başlarını evet anlamında sallayıp söze yine kendi yorumlarıyla devam eden, her biri eşit ölçüde şeffaf ve sıradanlıklarla bezenmiş insanlardır. Anlatım tarzlarının basitliği harikadır, bu şekilde konuşarak sizinle dilediğiniz konuyu tartışabilirler, kimsenin aklına gelmeyecek soyut bağlantılar kurmakta üstlerine yoktur. Sürekli onların bu küçük sohbetlerini dinleyerek artık akıllarından geçeni okuyacak kadar iyi tanımıştım onları, bu yüzden de anlattıklarının hiçbir esrarengiz yanı kalmamıştı. Bütün erkeklerin aynı şekilde düşündüğünü sanıyordum, çünkü bütün çocuklar gibi ben de yetişkinlerin davranışlarını belli kategorilere ayırmadan düşünüyordum.
·
456 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.