Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Küçük gri hücrelerinizi çalıştırmak ister misiniz?
Agatha Christie’nin ilk dönem romanlarından biri bu. Nitekim dedektif rolünde yazarın dünyaca meşhur karakteri Hercule Poirot var. Bir Agatha Christie romanına dair bilgi verip keyfinizi kaçıracak değilim. Zira okuyanlar bilir; Agatha Christie romanlarında olay örgüsü o kadar içi içe geçer ki, romana ait bilgi vermeye başlarsam katili söylemeden duramam. O yüzden bu inceleme, bu romandan hareketle Agatha Christie’nin yazım tarzına dair olacak. Beni rahatlatan bir yazar Agatha Christie. Ne zaman bunalsam, heyecanla ilerleyen ve hemen bitiveren romanlarından birini elime alıp köşeme kurulmayı seviyorum. Tarzı hep aynı, karakterleri de birbirine benzer olduğundan peşi sıra Agatha Christie romanları okumak genelde bunaltır insanı. Ancak kısa süreli dinlenmeler için bence birebir. Polisiye romanlar, sanırım her devirde, daha çok ilgi çekiyor. O esrarengiz olaylar, kazalar, cinayetler bizim başımıza gelmiyor diye sevindiğimiz için mi, yoksa başımıza gelse ne yaparız diye düşünme fırsatı sağladığı için mi bilinmez, her dönem çok satıyor. Ben, örneğin, sadece polisiye dizi seyrederim çocukluğumdan beri ve Agatha Christie’nin keskin zekası, gözlem gücü, espri yeteneği, kendine güveni, sıra dışı alışkanlıkları ve nezaketi ile öne çıkan dedektifi Hercule Poirot’yu Sherlock Holmes’tan daha çok severim. Agatha Christie romanları hep aynı şablon üzerinde ilerler: Yazar kısa, basit cümlelerle hikayeyi kahramanların sözcükleri ile aktarmaya başlar bize. İşlenen cinayet daha baştan bellidir. Bir konuşmaya, dedikoduya, sorguya dahil ediliriz çoğunlukla ve basit cümlelerle ilerleyen bu samimi konuşmalar daha ilk andan ilgimizi çeker. Çok sayıda karakterle, olayların birbirinin içine geçtiği bir ilişkiler zinciri oluşturur yazar. İpuçlarına ve karakterlerinin özelliklerine dair o kadar fazla detay paylaşır ki okuyucusuyla, daha ilk bölüm biter bitmez katilin kim olduğunu bulduğumuzu sanırız. Halbuki Christie’nin ustalığı ayrıntılarda gizlidir: İplerini farkettirmeden elinde tuttuğu bir kukla gibi oynatır bizi roman boyunca. Biz verdiği o bilgi kalabalığı ile boğuşurken, o adım adım, olayları çözebilmemiz için gerekli olan temel ayrıntıları, hissettirmeden ekler romanına. Bu ayrıntıları bilmeden cinayeti çözmemizin yolu yoktur; dolayısıyla yazarın bu uyanıklığını farketsek kızıp romanı elimizden atıvermemiz işten bile değildir. Ama farketmeyiz. Tersine, her gelen yeni ipucu ile daha da heyecanlanırız. İşte, hastasını tedavi eden bir doktor titizliğinde, okuyucusunun hangi sahnede neler hissedeceğini bilip ona göre vereceği detayların dozunu ayarlamasıdır, onu kültürler-zamanlar üstü yapan. Poirot cinayetleri, “küçük gri hücreler” dediği beynini kullanarak çözmesi ile övünür. Eğer siz de o küçük gri hücrelerinize -biraz da keyif için- antrenman yaptırmak isterseniz, buyurun…
Roger Ackroyd Cinayeti
Roger Ackroyd CinayetiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20114,028 okunma
·
109 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.