Eveeeet, neredeyse iki seneden fazla bir süre serinin devam kitaplarını bekledik. Bu süreç içinde ilk iki kitabı resmen unuttum desem yeridir. Çoğu sahne aklımdan çıkmış ve en önemlisi de seri ile olan bağım sarsılmış. HGOI demek benim için çok önemliydi çünkü bana okuma alışkanlığı kazandıran seri de bu olmuştu. Bir ayda 30 sayfa kitap okusa kendini çok bilgili sanan o kız, bu kitabı iki günde bitirdi ve hayatında çok şey değişti. Artık kitapsız bir hayat bile düşünemiyorum ki insanların o burun kıvırdıkları “Wattpad kitapları” kalıbını güzel yıkan bir seri. Kurgusal olarak çok başarılı bir evren, karakterleri çok derin ve planlanarak yazılmış bir kitap. Hatırladığım kadarıyla kitabı okuyunca aslında her kelimenin bir bilmece olduğunu anlıyorsun ve her defasında buna şaşırıyorsun. Astrolojinin de kitap içerinde yeri büyüktür ki ilk başta ilgimi çeken 4 şömiz ve burçların krallıklara ayrılma fikri gayet dikkat çekici. Bunlar da kitaba ilgi duymak, hatta çok sevmek için güzel nedenler. Lâkin koskocaman iki sene... En büyük eleştirim kesinlikle bu. Ben bu iki sene içinde yazarın hiç kitap çıkarmadığını ya da bir iki kitap çıkardığını görsem hiç ağzımı bile açmam sonuçta yazarların da özel hayatları oluyor ve bazen kitaplar çıkartılamıyor. Ama sorun serinin ikinci ve üçüncü kitabı arasına tam 7 kitap girmesi: Saklambaç ve Sobe, Gecenin Hikâyesi Serisi ( 4 kitabın yeniden basılması da hepsinin gözden geçirilmesi demek uzun bir süreç ister. ), Canavarın Da Kalbi Varmış.( basılmasa dâhi bu da uzun bir vakit alır. ) Yani bu süre içinde biz 3. Ya da 2.5 kitabı çoktan elimize almalıydık. Yazı yazan biri olarak ilhamın her zaman gelmediğini de iyi bilirim fakat bu, arkasına sığınılacak bir bahane değildir. Ben kesinlikle bu kitabın geç çıkmasına değil de araya bu kadar işin sıkıştırılmasına çok karşıyım. İkinci olarak eleştirdiğim husus ise şömiz değişikliğindeki rakamların uyumsuzluğu. Ya haydi kitapların yeniden basılması gerek, hiç mi biri çıkıp demedi "Herkes ilk iki kitabın yeni baskılarını almayabilir. Biz seri sayılarının kullanıldığı şekli değiştirmeyelim." Yahu cidden insan alır yan yana koyar. Sonuçta elinde kitabı olan bir çok kişi var ve neden yenisine o kadar para versin? Bu kadar kişi için o kitapların kitaplıkta ya da herhangi bir yerde göze batmaması imkansız. En azından sadece yeni şömizleri satsanız. Aynı kitabı almak çok pahalıya patlar ama sadece şömizlerle durumu kurtarabiliriz diye düşünüyorum. Aksi halde cidden çok kötü bir görüntü yaratıyor rafta. Ejderha ve Yıldız kitabına gelirsek sonları hariç pek beğendiğim söylenemez. İki senenin ardından okuması da çok zor geldi. Ve hikayenin dünya kısmını okuduğumda ve olaylardan uzaklaştığımda -ki zaten aradaki süre buna çok yardımcı oldu- beklentimi karşıladığını söyleyemeyeceğim. Hele Daren ve Nova'nın sitedeki evde kahve içerken Elemental'in durumdan bahsetmeleri bir tek bana mı çok tuhaf geldi. Bu türden farklı geçen bir evren varken ya da saklanabilecekleri çok daha iyi ortamlar yaratılabilecekken neden biz ilahi bir lordu dünyada hamburger yerken okuyoruz? Cidden çok yadırgadığım sahnelerle karşılaştım. Neyse ki kitabın sonu benim seri ile olan bağımı az da olsa yerine getirdi ve 3. Kitabı okumam için bana gaz verdi. Olaylar son 50 sayfalarda 2. Kitabın kaldığı yerden devam ediyormuş gibi de hissettirdi. Evet, diğer kısımları için aynısını diyemeyeceğim lâkin bunlar çok önemli mi? Sonuçta her şey olmuş ve bu kitaplar elimizde. Eğer 3. Kitap iyiyse, hepsine değdi dedirtecekse-o kadar beklememizin ardından bunu umuyorum- bunların pek önemi kalmaz. Eleştirdiğim hususlara rağmen ülkemizde yazılan fantastik kitaplar arasında en iyilere girebilecek bir seri HGOI. Bu yüzden ilk iki kitabı okumanızı tavsiye ederim.

Ejderha ve YıldızN. G. Kabal · Dex Yayınevi · 2024339 okunma

·

114 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem