28 yaşındaki Muaz(r.a) vesilesiyle hepimize nasihat:
Hz. Peygamber (s.a.v) bu önemli ve kritik göreve(Yemen’e emir) gitmek üzere yola çıkan Mu'âz b. Cebel'i (r.a) kalabalık bir sahâbî grubuyla birlikte Medine'nin dışına kadar yolcu etti. Kendisine verdiği resmî belge yanında bir dizi nasihatte de bulundu:
"Ey Mu'az! Sana Allah'tan ittika etmeni, doğru sözlü olmanı, emanete riayet edip hiyanetten kaçınmanı, ma'rûfu emredip münkerden sakındırmanı, mütevazı olmanı, komşu hukukunu gözetmeni, yumuşak söz söylemeni, selamı almanı, Kur'ân üzerinde tefakkuh etmeni, uhrevî hesap için hazırlıklı olmanı, ahiret muhabbetini dünyaya tercih etmeni tavsiye ederim.
"Ey Mu'az! Toprağı zayi etme, Müslümanı yerme, yalancı kimseyi tasdik, sadık kimseyi tekzib etme, amirine karşı gelme.
"Ehl-i Kitab olan bir topluma idareci olarak gidiyorsun. Onlara yapacağın ilk davet, Allah'a kulluk olsun. Allah'ı tanırlarsa, Allah'ın onlara bir gün ve gecede beş vakit namazı farz kıldığını haber ver. Bunu yaptıkları zaman, Allah'ın kendilerine, (zenginlerinin) mallarından alınıp fakirlerine verilmek üzere zekâtı farz kıldığını haber ver. Buna itaat ederlerse onlardan zekât al; (zekât için) insanların mallarının en değerlilerini seçmekten sakın.
"Ey Mu'az! Kendim için neyi seviyorsam senin için de aynısını seviyor, kendim için neyi istemiyorsam aynısını senin için de istemiyorum.
"Ey Mu'az! Bir günah işlediğin zaman hemen arkasından, gizli işlediğin günah için gizli, açıktan işlediğin günah için açıktan tevbe et.
"Ey Mu'az! Kolaylaştır, zorlaştırma. Geçtiğin her taşın, her tepenin yanında Allah'ı zikret ki, kıyamet günü senin için şahitlik etsinler.
"Ey Mu'az! Hastayı ziyaret et. Dul ve zayıfların ihtiyaçlarını görmede seri davran. Miskin ve fakir kimselerin meclisinde bulun. İnsanlara, kendini onların yerine koyarak insafla muamele et. Her halükarda hakkı söyle. Hiçbir kınayıcının kınaması seni Allah'ın hükmünden alıkoymasın. Benden ayrılırken ne hal üzereysen, bana kavuştuğunda da o hal üzere ol."
Bu noktada Muâz b. Cebel (r.a) şöyle dedi: “Anam-babam sana feda olsun Ey Allah'ın Resûlü! Bana ağır bir sorumluluk yükledin. Bana verdiğin bu görevi hakkıyla yerine getirebilmem için bana dua et." Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v) kendisine dua etti. Sonra da şöyle buyurdu: "Ey Mu'az! Belki de bu yıldan sonra benimle bir araya gelemeyeceksin. (Yemen'den döndüğün zaman) muhtemelen mescidimle kabrime uğrayacaksın."
Bunun üzerine Mu'âz b. Cebel ağladı. Hz. Peygamber (s.a.v) ağlamamasını söyleyerek Medine'ye doğru döndü ve "Bana kavuşmaya en layık olan kimseler müttakilerdir; kim olurlarsa olsunlar, nerede olurlarsa olsunlar" buyurdu.
Sayfa 62
·
520 görüntüleme
t.me/safiihanefi/65213
Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellemin) hakkını hafife alıp , (s.a.v , s.a, mim) gibi kısaltmalar yapmak küfürdür.
محمد طاهر القراخي
t.me/safiihanefi/30372
اللهم صل و سلم على سيدنا محمد و على آل سيدنا محمد🌹
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.