Gönderi

253 syf.
·
Not rated
Teknik Konularda Şaz Eserlerin Önemine Dair
Torrey, kitabını çok güzel bir zemine oturtmuş açıkçası. Bu zemini de yeniden yaptığı tanımlarla ile çok güzel çevrelemiş ve sınırlandırmıştır. Eğer bu tanımın teklifine ikna olabilirseniz; ilk birkaç on sayfada eser üzerindeki düşünceler bir yerden sonra senkronize olmaya başlıyor yazar ile. Yazar ilk olarak normal ve anormal tanımlarını tartışır. Bu noktada modern tanımın, nadir davranışlar gösteren insanları akıl hastası olarak tanımlanmasına aldığı cephenin gerekçelerini aktarır ve bunları savunur. Bu noktada Torrey'e ikna olmak zor değildir; lakin pratik yaşantıdaki zorlukları akılda tutmak kaydıyla. Peki, Torrey için akıl hastalığı nedir ? Torrey'in akıl hastalığını tanımlaması kimsenin reddedemeyeceği ama bu kadar yeter mi diye sorgulamamız gereken bir noktadadır. Beyinde fiziksel bir hasardan kaynaklı davranış bozukluğunun olduğu ya da davranış bozukluğu olmasa dahi beyinde oluşan fiziksel bir hasar kendisi için akıl hastalığı olarak tanımlanmaktadır. Torrey'e göre psikiyatristlerin görevi burası ile sınırlıdır. Ayrıca zihinsel hastalıklar biraz da manipüle edilen bir alanı oluşturmaktadır. Örneğin mahkemelerde suçluların yaptıklarına bahane olarak sunmaları, kimi kimselerin hastaneleri barınma alanı olarak kullanmaları, kişisel sorumluluktan kaçmak gibi nedenlerle zihinsel hastalıkların kullanılması da akıl hastalıkları kavramının varlığından kaynaklı dezavantajlıdır. Ayrıca tıp biliminin kendisinden kaynaklı olarak tasnif etme ve parçalara ayırma işi öyle bir had safhaya varmıştır ki; artık psikiyatristler semptomlar karşısında uyumlu hastalık teşhisleri yapamamaktadırlar; Torrey bu noktada nüktedan bir şekilde çok güzel ifade ediyor. Olmayan bir şeyi tanımlamaya çalışmak böylesine bir karmaşa üretiyor.  Diğer kimseler (yanlış tanımlama ile akıl hastalığı olan kişiler için) ise toplum tarafından sıklıkla gerçekleştirilmeyen eylemlerin sahipleridir. Bunlardan kimisi aslında gayet tabi davranışlar sergilemelerine rağmen tahlil problemi dolayısıyla hasta kategorisine alınmışlardır. Bu insanların hiç azımsanmayacak miktarda (75%) olduğu Torrey iddia eder. İkinci olarak da akıl hastası olarak sınıflandırılmayacak (Torrey'e göre); lakin davranış değişikliği ya da düzelmesine ihtiyaç duyan insanlar vardır. Bu kimselerin de desteklenmesi ve yardım almaları gerekmektedir. Torrey'in iddiasına göre burada olacak durum bu işi psikiyatristlerin elinden almaktır. Çünkü bu kişiler hasta değillerdir; herhangi bir tıp geçmişine sahip birinden yardım almalarına ihtiyaç yoktur. Ders benzeri terapiler ile uzun soluklu ve konuya özel seanslar ile bu sorun çözümlenmelidir. Bu terapileri gerçekleştirecek kişilere danışman adı verilir (güncel düşünüldüğünde ne kadar önemli bir tanımı zamanında yapmış olduğunu görmek lazım; düzeltme yapacak olur isek tanımı vurgulaması daha doğru olacak); bu danışmanlar uzmanlıklar alırlar ve bazı konularda özelleşebilirler. Uzun soluklu iletişim ile danışanlarda davranış değişikliğine yol açabilirler. Öneri güncelde yerini belli oranda da olsa bulmuş gibi gözükmektedir. Buradaki başarı oranını Torrey'e danışmanın kişisel özellikleri ile bağdaşmaktadır. Danışan ve danışman arasındaki anahtar- kilit uyumu... Bu durum sayesinde insanın insan olma sorumluluğundan bir eksilme olmayacaktır, toplumsal statüsünde bir zayıflama olmayacak ve özgürlüğü kısıtlanmayacaktır akıl hastanelerinde.  Sonuç olarak, Torrey teknik bir konuda şaz bir görüşe sahiptir. Kendisine saygı duymamız gereken en önemli birincil konu sorunu tarif edip buna bir çözüm önerisi sunmasıdır. Bunu da gayet alçakgönüllü bir şekilde çok güzel ifade eder. Buradaki öneriler kesin ve net çözümler değildir; bunlar tartışıldıkça doğrunun bulunması gereken sorunlardır. Kitabın yazım tarihinin biraz eski olmasından kaynaklı olarak, yazıldığından beri geçen zamanda alan ile ilgili olan değişimlerin kahir ekseriyetle Torrey'i de memnun etmiş olabileceğini düşünmekteyim.  *Alıntı* syf 144 ... Bize söylendiğine göre düşük yanlıştır, pornografi yanlıştır, esrar içmek yasaktır, kumar oynamak yanlıştır. Böyle sorunlara çözüm bulmak için psikiyatriye başvurulmasına gerek yoktur. Ya doğru olanı yapardın ya da cehenneme giderdin. Yaşam basitti. Bununla birlikte, dinsel etkileme öldüğü zaman,yeni birtakım mutlakların bulunması için bir araştırılma yapıldı. Psikiyatri, tıbbın kutsal suyu ile bunu kutsallaştırmak ve "Akıl Sağlığı" nın gerçek kaderi olarak önermek için can atmaktadır. Bu bir sahte Mesih'dir. 
Psikiyatrinin Ölümü
Psikiyatrinin ÖlümüEdwin Fuller Torrey · Öteki Yayınları · 199422 okunma
·
55 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.