"Öteki'ne göre öldürmek sadece bir amaç. Oysa kendisine göre sonsuzluğa çıkan yol." Herkese Merhabalar; Orijinal adıyla Blok- 46, dilimizde Cerrah adıyla yayımlanmış olan bu kitabın incelemesi ile geldim. Blok- 46 Buchenwald Toplama Kampında, ölümden önceki bekleme odası anlamına geliyor. Orijinal adıyla yayımlansaydı daha mı iyi olurdu bilmiyorum ama Cerrah'da yerinde bir kitap ismi olmuş, çünkü odak noktasında kötülükle yoğrulmuş bir doktor var. Kitabı çok beğendiğimi ve fazlasıyla etkilendiğimi söyleyebilirim. Akıp giden bir polisiye, gerilim, gizem artı tarihten kesitlerle çarpıcı ve ters köşesiyle de şoke edici bir romandı. Kitabın konusu; Mücevher tasarımcısı genç ve güzel Linnéa Blix'in parçalanmış bedeni İsveç'te karla kaplı küçük bir limanda bulunur. Öte yandan Londra'da da Linnéa'nınkine benzer bir vahşetle katledilmiş birkaç çocuğun da cesetleri ortaya çıkarılır. Roman iki zaman dilimi arasında süregeliyor. Buchenwald Toplama Kampı 1944, Nazi Soykırımı esnasında cehennemin tam ortasına düşen Erich Ebner hayatta kalabilmek ve insan gibi yaşayabilmek için her şeyi yapmaya hazırdır. Tespit edilen cinayetler bir seri katilin işi mi? Geçmişte Buchenwald Toplama Kampında yaşanmış olaylarla bu cinayetlerin arasında nasıl bir bağlantı var? ( Çok sürükleyici ve kurgusu harikaydı.) Bu cinayetlerin gizli bir ritüelle ilgisi mi var? Kriminoloji uzmanı Emily Roy ve Linnéa'nın yakın arkadaşı kurgu dışı cinayet yazarı Alexis Castells ile birlikte olayı araştırmaya başlarlar. Bu iki kadın vahşi cinayetleri çözmek için 1944 yılında yaşanmış ürkütücü olaylara dönmek zorundadırlar. Kitabı gerçekten çok beğendim ve kısa bir sürede okudum. Yazarın kalemini, kurgusunu ve detaycılığını da sevdiğimi söyleyebilirim. Kurgu ve tarihsel bağlantılar yerli yerindeydi. Soru işareti bırakmıyor okurun kafasında. Biraz karakter çokluğu mevcuttu ama okudukça kim kimmiş anlaşılıyor. Okurken hiç sıkılmadım. Soruşturmanın ilmek ilmek işlenmesi, Emiliy ve Alexis'in azimli çalışmaları ve araştırmaları Londra, İsveç şehirlerinin betimlemeleri kitabın akıcılığını artırmış. Toplama kampında mahkumlara yapılan eziyetler, aşağılamalar, insanlık dışı muameleler yine bir Nazi kötülüğünü gözler önüne seriyor. Kötülüğün asla ve asla bir sınırının olmadığının kanıtı ne yazık ki. O kısımlar beni çok fazla etkiledi sanki oradaymışım ve olanlara şahit oluyormuşum gibiydi. Küçük bir not; Yazarın dedesinin anılarından alınmış bazı yaşanmış olaylar o dönemde. Bu kötülük denen şey toplu bir cinnet hali mi? Kötü, kötüyü çekip masumlara zulmetmeyi kendilerine hak mı sanıyorlar acaba? Ve bu romanda da bir kez daha anladım. Kötülük doğuştan geliyor ve sonradan edinilmiyor. Kitapta çok çarpıcı örnekler var ve düşündükçe idrak ediyor insan. Gerçekten okunması gereken bir kitap, Buchenwald Toplama Kampında yaşananları Erich Ebner ve oradaki Cerrahın yollarının kesişmesini detaylı anlatsam kitabın ters köşesi ve sırları ortaya çıkar ve çok spoiler vermiş olurum. O yüzden okuyacak olan okurlara saygısızlık olmasın. Beğenmeyenlerde olmuş fakat ben çok beğendim. Tarihten gelen sırlara ve günümüz bağlantılarıyla birleşen kitaplara bayılıyorum. Polisiye, gerilim, gizem türü sevenlere tavsiye ederim. Keyifli okumalar.. Kitaplarla kalın hep...<3

CerrahJohana Gustawsson · Panama Yayıncılık · 202067 okunma

·

2 artı 1'leme

·

176 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Damlaa