Gönderi

160 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Sign up Merhabalar kitapsevenherkes ailesi bugün size infinitium _kitap_toplulugu ile birlikte okuduğumuz Albert Camus'tan Sisifos Söyleni adlı kitabı ile geldim. 1942 yılında yayımlanan Sisifos Söyleni'nde Camus, kendi bakış açısından absürt felsefeyi (absürdizm) ele alıyor. ("Söylen" kelimesinin de "mit, efsane" anlamına geldiğini belirtmeden geçmeyelim). Dört bölüm ve bir ekten oluşan bu felsefi deneme kitabının "Uyumsuz Bir Uslamlama" adlı birinci bölümünde Camus, ilk olarak intihar kavramını ele alıyor. Camus, intiharı reddediyor çünkü intihar, kaçınılmaz son olan ölümü hızlandırmaktan başka bir işe yaramaz. Daha sonra Camus, varoluşçuluğun ve absürdizmin tarihçesi hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra kendi absürdizm felsefesinden bahsediyor. Camus'ye göre yaşamın anlamını aramak boşuna bir uğraş çünkü yaşamın anlamını bulduğumuzu düşünsek bile bunu akıl ve mantık ekseninde kanıtlayamayız. İkinci bölümde de absürt insana örnek olarak Don Juan, tiyatro aktörü ve fatih veriliyor. Camus'ye göre Don Juan, aşktan aşka, kadından kadına koşarken aslında tüm kadınları sevdiği, hayatı yaşamayı bildiği ve absürdü temsil ettiği için ahlaksızlıkla suçlanamayacağını ileri sürüyor. Shakespeare'in ölümsüz eserlerinden de örnekler veren Camus, aktörün de absürdün kanlı canlı temsili olduğundan dem vuruyor ve aktörün her sahneye çıktığında kendinden bir şeyler kaybettiğini ve kendini sanatına adayan sanatçıların da olduğundan bahsediyor. Fatih örneğinde de Camus, fatih bir şeyleri/yerleri fethetse de fethin kalıcı olmadığı için de başarısız ve absürt olduğunu vurguluyor. Üçüncü bölümde felsefe ve roman ilişkisi irdeleniyor. Camus, bu bölümde absürt sanat olarak Dostoyevski'nin eserlerini mercek altına alıyor ve Dostoyevski'nin eserlerinin absürdü temsil ettiğini ancak bu eserlerde "umut" olgusu olduğu için bunların gerçek absürt olmayıp "sanat" olduğunu ileri sürüyor çünkü absürt felsefesinde Camus umudu da yadsıyor. Son bölümde ise kitaba adını da veren Yunan mitolojisinden Sisifos söyleni/miti/efsanesi inceleniyor. Camus; yaşamayı çok sevdiği ve ölümü reddettiği için Tanrı'lar tarafından cezalandırılmayı göze alan ancak yaşamaya yine de devam eden Sisifos'un yine bir absürt temsili olduğunu savunuyor. Ek bölümünde ise Camus, Kafka'nın eserlerini masaya yatırarak Dönüşüm, Dava ve Şato gibi eserlerin absürt eserler olduğunu açıklıyor ancak bu eserlerde belli belirsiz bir umut olduğu için gerçek absürt olmadığını söylüyor. Dava'ya yazdığı önsözde Kafka'nın eserlerinin başarısının "korkuyu kavramlaştırmasında" olduğunu söyleyen Ahmet Cemal'i şimdi daha iyi anlıyorum. Camus de çağımızı "korku çağı" olarak nitelendirmiyor mu? Son olarak Camus, bu eserinde üç şeyi vurguluyor: başkaldırı, tutku ve özgürlük. Burada başkaldırı, intiharı reddetmeyi ve absürde rağmen yaşamın anlamını bulmaya çalışmayı; tutku, yaşamı kucaklayıp dolu dolu yaşamayı ve yaşama sarılmayı ve özgürlük de dinsel ve başkalarının ahlaki kurallarından bağımsız yaşamayı ifade ediyor. Camus, Yabancı adlı romanında da bu temaları işliyor ancak Sisifos Söyleni'nde yaptığı gibi absürdizmi açık açık ve direkt olarak anlatmak yerine romana bu felsefeyi dolaylı, örtük ve üstü kapalı şekilde yediriyor. Dün bitirdiğim, Zweig'ın Karmaşık Duygular adlı eserinde Shakespeare külliyatını okuma kararımın anlamlılığını fark edip sevinmiştim. Üniversitede bilinçsizce okuduğum Shakespeare eserlerini seneye daha bir derinlemesine okuma planım var kısmetse. Sisifos Söyleni'ni okuyunca da Dostoyevski külliyatını okumak için sabırsızlandığımı anladım. Yine seneye Dostoyevski külliyatı okuma planım olduğu için sevindim ve heyecanlandım. Camus külliyatı okumalarım kapsamında da Sisifos Söyleni'ni Camus'nün romanlarından sonra okumakla iyi yaptığımı fark ettim. Kafka'nın hemen hemen bütün eserlerini okuduğum için de Sisifos Söyleni'nin sonunda yer alan Kafka ilgili ek de daha anlamlı geldi. Sisifos Söyleni öyle bir kez okunup rafa kaldırılacak bir kitap değil. Seneye Dosto külliyatını bitirdikten sonra Sisifos Söyleni'ni tekrar okumayı düşünüyorum. Kafka'nın Dönüşüm, Dava ve Şato adlı eserlerini okumadıysanız bu kitabın sonundaki ek size bir şey ifade etmeyebilir, normaldir. En azından Kafka'nın bu üç eseri okuduktan sonra Sisifos Söyleni'ndeki Kafka ile ilgili eki okursanız çok daha sağlıklı olur diye düşünüyorum, naçizane. Velhasıl, Camus'yü okuyun, okutun efendim!
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20238.5k okunma
·
73 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.