Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hafif Yaralama
Atlar vurulduğu vakit yoldaki akislerine Ayaklarını ver; kendiminkilerin üzerinde duramıyorum Allahım kalbimin kırıklarını al Ya da kalbimi Kan tutuyor boğuluyorum Dünyadan hıncımı alamadım Murat değil kastettiğim Başka bir şey Kader yazıldığı gibi okunmaz lügatimizde Nasıl seslensem, ne desem bilemiyorum İmgeler kurban istiyor Yüzümü bahara dönüyorum olmuyor Bu öfke hep ondan mı yoksa Biliyorum sanıyorum her seferinde Çaresiz bir hastalığın uykusu gibi Hiç fatiha bilenin olmadığı bir yerde ölmek gibi bir şeyler Hayat komiktir belki de ama ben yaşayınca hüzünlü oluyor Slogan atsam ferahlar mıyım acaba? Bazen hiç akla gelmeyen ihtimaller gibi en yakın Herkes birbirine sırlar veriyor Ama herkes birbirine Bir sırtı, bir omzu çok görüyor Bir kreşe "Ana Kucağı" adı verildiğinde bitti bu işler Aynada hüzün, tanıkla kanıt arasındaki bağlantı Beyazın parlaklığı ürkütüyor bizi Kamu menfaati, menfaatin kamusu İnsan hayatı masumiyeti ispata adanmamalı Allahım izin ver, yol göster, bağışla Kapına gelmeye yüzümüz olsun Her şeyi kendimden bekleyemiyorum Ömrüm bir zahmet olarak geçip gidecek Büyük konuşmalar büyük yükler olarak sırtımda: Daha gelmedik mi? Mola; vaylar şirketten, sizin yerinize pekala hayıflanabiliriz Kaç bardak çay buz gibi oldu da yüreğimiz bir türlü soğumadı Çok devletli, az merhametli ama mahir Az kalsın otomobil reklamlarına inanıyorduk Bankacılarla hayatımız üzerine pazarlığa giriştik Bir ölüm fotoğrafının negatiflerini sakladım bi'yerlere Unutmayayım diye ip bağladım ayak başparmaklarına Sular vurdum gassalların yüzüne O ülkenin dilsizleri bile bir ayrı susuyordu Katladım, muskaterapi seanslarına yazıldımDaha gelmedik mi sahi? Bunaltı hali bir süre sonra yerini bulantıya bırakıyor Allah'a inanmayanları Allah'a havale ediyorum Kader gülüyor Tüm doğum günleri, geç kalınmış belalara yetişme telaşı Şehrin en hakim tepesinde okçular Ay'ı gözlüyor bir düşman olarak Bilbordlar bilinsin istemiyor bilinmesi gerekeni, istemeyecek Unutuyoruz, pekişsin diye nisyan ile malüliyet Ben seni ıslanıyorum yağmur yerine An geliyor, kendimi nereye koysam dolmuyor Her yerin bulutu bir olmuyor, yağmuru da Ben hep bir yanımı orda bırakıyorum Ola ki bir gün dönerim diye O kuru ekmeğin hatırıdır ellerimi bağlayan En azından bir kuşun kalbinden Kanı göğe damlıyor vurulunca Kiralık katiller de ev kirası ödüyor Çürümüş tezler, gönül ülkeleri arasındaki saat farkları Bazı acıları Mors alfabesiyle ya da Braille alfabesiyle yazmalı Ölmeden gözlerini hayata yumanlar için Ve seslendi annem; "Az kaldı! " Biz seni uyandırırız
Ahmet Murat
Ahmet Murat
·
86 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.