Gönderi

400 syf.
8/10 puan verdi
Right place, right time, right book, right persona. En çok ilk bölümünü okumaktan zevk aldım. Sanki sonsuzluğa doğru ilerliyormuş gibi akan kelimeler bana büyük bir zevk verdi. Adeta zamanımı durdurdular. Yazarın, özellikle gece uyumadan önce kafamızın içinde oradan oraya savrulan düşünceler gibi bir anlatıma sahip olması ne kadar zevkliydi anlatamam. Uyumadan önce kafandan birçok birbiriyle alakasız gibi duran ama aslında birbirleriyle kümülatif bir şekilde oluşmuş olan düşünceler geçer. Eğer bir düşünceye odaklanmaya çalışıp kontrolü ele almak istersen durum daha da beter olur. Ama akışına bırakıp akışta kaybolmaya itiraz etmezsen huzur seni bulur ve kendini tatlı uykunun kollarına bırakabilirsin. En azından benim deneyimim bu şekildeydi. Marcel Proust'un yazım şekli bana bu bahsettiğim hissi hissettirdi ve bende kendimi onun akışına bıraktım. Okumakta zorlananlara da bunu öneririm ama maalesef günümüz popüler kültürünün hastalılı hızına bağımlı olan kişiler kendilerini düzeltmedikleri takdirde bu kitaptan gerçek zevki alamayacaklardır. "Bir an" herkes için, yaşanılanlar için, duygular için bambaşka tanımlara sahip olabilir sonuçta zaman göreceli bir kavramdır, belki daireseldir. Ben ise yazarın "bir an" kavramına bayıldım. O, "bir an"ı anlatmak için bazen on sayfa, bazen yüz sayfa kullanıyor. Kendi deneyimlerime bu kadar yakın bir şeyi daha önce hiç bu kadar somut bir şekilde görmediğim için mi yoksa hani insan kendine benzeyen güvenli alanı sever ya o yüzden mi bu kitaptan etkilendim, bilmiyorum. Belki de bunlardan hiçbiri değildir de sadece o şairane süslerle süslü ama yine de hiçbir fazlalığı olmayan, ki şairlikte budur aslında, üsluptan ötürüdür. I dunno. Kitabı okumaya başladığımda şüphelerim vardı çünkü öve öve bitirilemeyen bir kitap ve yazar. Ama doğru zamanda başladığımı düşünüyorum. Çoğu zaman hayat zamanlamadan ibarettir. Kader zamanlamadır. Ve ben bazen durduk yere bunu düşünürüm. Pişmanlıklarım elbette var, o kadar çok şeyi yanlış zamanda yaptım veya yapmadım ki... Üstelik hata olarak farz ettiğim şeylerden ders almayıp tekrar tekrar yaptım. Geçmişimden yine de memnunum. Geçmişteki ben o hataları veya doğruları, ki bu çoğu zaman hiç bilinemez olmaya mahkumdur, yapmış olmasaydı bugünkü ben olmayacaktı. Hatta geçmişte bana zarar veren insanlara bile kızamıyorum daha doğrusu onlardan nefret edemiyorum. Önceden çok kızardım sanırım kişisel olarak olgunlaşıyorum. Aslında geçmişte yaşıyoruz. Geçmiş, biraz sonra geçmiş olacak anımızın temelini oluşturuyor. Anlardan ve anılardan ibaretiz.
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,264 okunma
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.