Zor Zamanlarda Ruhsal Dayanıklılık isimli kitap insan hayatının zor zamanlarında, travmalarda, kayıplar gibi karşılaşılan üzücü durumlarda ayakta kalmak için yazılmış rehber niteliği taşıyor. Kitap psikolojik dayanıklılığı arttırmayı hedefliyor. Zorlanılan durumlar içerisinde hayatımıza nasıl devam edeceğimiz ve deneyimlerimiz ile kurduğumuz ilişkilerin psikolojik acılara yansımalarını görmeyi deniyoruz. Kendimizin farkında olma becerisinin insan hayatı için kıymetini, bu yetiyi kullanmanın kendimize nazik ve anlayışla yaklaşmamızda bir anahtar rolü üstlendiğini, acının her insana özgü ve farklı şekillerde ortaya çıksa bile insani olduğunun yönlerini kavrıyoruz.
Psikolojik zorlanmalar esnasında uyum sağlamak adına yapabileceğimiz şeylerden bahsediliyor, bunların başında ise odaklanmak geliyor.
Şimdiye, bu ana, değiştirebileceğimiz şeylere, hedeflerimize ve değerlerimize odaklanmanın ayakta kalmayı teşvik eden bir gücü olduğunu düşünüyorum. Başa çıkma yolunda ise insanın "yapabilirim, buna değerim, hak ediyorum." gibi düşünceler üretmesini umutsuzluğa kapılmasından daha mantıklı buluyorum. Çaresiz hissetmek, kendini karda kayan bir arabada bulmak gibi hissettirir. Kontrol sizde değildir ve çaresizlikle beraber gelen bir ezilmişlik hissi kaplar içinizi. Sürüklendiğinizi düşündüğünüz anlarınız olabilir, bu anlar içindeyken nasıl hissettiğinizi ve bedeninizde olanları, baş etme yöntemlerinizi izlemeniz önemlidir. Baş etme yöntemlerinizin uzun-kısa vadede sonuçlarını göz önünde bulundurmak yöntemleri değerlendirmek için güzel bir yaklaşım olacaktır. Çünkü bir şeyden kurtulmak için kullandığınız yöntemler bir süre sonra aynı şeyi size hatırlatacaktır.
Gün içerisinde hayatınıza harcayabileceğiniz emek ve enerjiyi sizi zorlayan yaşantılardan kaçınmaya harcarsanız hayatınıza odaklanmanız azalacaktır. Duygular, hayatta önem verdiğimiz şeyleri bizlere gösterir, önem verdiğimiz şeyler için üzülür veya kaygı duyarız. Yolumuzu kaybettiğimiz zamanlarda bunları hatırlamak ve harekete bu yönde geçmek mühimdir.
İnsanlar kendilerini geçmişe bakıp değerlendirdiklerinde düşünce ve duygularıyla, niyetleri ile değerlendirir. Başkalarını ise davranışları ile değerlendirir. Kendimizi de değerlendirirken davranışlarla değerlendirme aşamasına geçmemiz gerekiyor. Çünkü değiştirebileceğimiz en kolay yer davranışlarımız. Hangi davranışlar üzerinde fark yaratacağımız önemlidir. Çünkü zorluk yaratan çevresel durumları her zaman yok edemeyebilirsiniz ama kendinize yönelik olan davranışlarınızı siz belirlersiniz. Bu bizim elimizde olan bir süreçtir.
Kendimize yönelik yaptığımız yıkıcı ve yorucu etiketlemeler, onlara kapılmamıza neden olur ve yaşamımızı yoksun ve anlam açısından yoksul hale getirirler.
Kitap içerisinde Polivagal Kuram ve bilimsel önerilerden de bahsediliyor. Bu kısımları beden ve ruh sağlığımız açısından yararlı buldum. İçerisinde birçok öneriyi zaten uyguluyor olmak da iyi hissettirdi. Pandemi sonrasında yazılan bu kitapçık, zorlukların her daim olduğunu ancak insanoğlunun her koşula uyum sağlayabileceğini okuyucuya yeniden hatırlatıyor.
