Bir Tür Kehanet (dursun bir kenarda)
"Sana neden gelemiyor biliyor musun? Aslında kendisi bile neden gelemediğinin farkında değil. O sanıyor ki "ben gitmiyorum" ve sen sanıyorsun ki "o gelmiyor" Öyle sanarak o kendini daha iyi hissediyor ve sen böyle sanarak daha kötü. Oysa senin aslında sağlam adımlar atmayı ve almayı seven biri olduğun, tüm duygusallığına rağmen kolay kolay bir seçim yapmak istemeyecek biri olduğun, iş bir karar aşamasına geldiğinde ölçüp tartmak için süreci yavaştan alabilecek biri olduğun onun bilinçaltına işlenmiş. Aslında alttan alta biliyor ki iletişim blokajınız ortadan kalktığında ve iletişim sağlıklı ve rahat bir hâle geldiğinde sen çok mantıklı, gerçekçi ve objektif davranacaksın. Dışarıdan bakıldığında çok daha arzulu, istekli hatta onu daha çok bekleyen kişi gibi görünen sen olsan bile (ki hakikaten daha çok bekleye de bilirsin, bu durumu pek değiştirmiyor) iş ciddiye bindiğinde senin çok gerçekçi olduğunu, daha ziyade aklınla ve mantığınla hareket edecek biri olduğunu seziyor. Ve senin soğukkanlı kararlar verebileceğini de sanki bir ses ona fısıldamakta. O ise senin aksine daha zihinde ve mantıkta kalan bir görüntü sergiliyor değil mi? Gelirse işte bu nedenlerden ötürü bitmesinden korkuyor ama seni bütünüyle bırakmıyor da çünkü bitmemesi için hiç başlatmaması gerektiğine içgüdüsel olarak hükmediyor. Yine bu nedenlerden ötürü karşında kendini güvensiz, yetersiz ve ayakları havada hissediyor; bunu gizlemek için koyduğu mesafeyi kullanıyor. Bu gerçekler kötülük olsun diye anlatılmadı! Olumsuz görünen her şey bir tarafa, bu hikayedeki en kıymetli nokta aslında seni hâlâ kaybetmek istemeyen ama kazanmak için de çekinen biri olması. O senden kendisine dokunup sevmeni isteyen ama elini uzatınca da tırmalayan bir yavru kedi gibi. Ona kızma çünkü ne kaçması iradesine bağlı ne de tıslaması. Artık sen de kendini kandırmayı bırakıp onu istediğini kendi içinde kabule geçmelisin. Aksi halde kalbin feraha ermez. Merak etme, doğru zaman geldiğinde kavuşacaksınız. Alışana kadar ısırmasına izin ver. Korkma, sarıl ona! Sadece bir avuç dolusu bu şey, boncuk boncuk gözleriyle sana bakıyor ve her irkildiğinde bıyıklarına tutunmuş süt damlacıkları kıpırdıyor."
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.