Bu kitabı küfür etmeden anlatmak çok zor. Julia Quinn’i eğer anadolu çomarları 20 yıl bi odaya kapatıp işkenceyle bu kitabı yazdırmadıysa bu kitabı yazmanın herhangi bir mantıklı açıklaması yok. Bu kadar kadın düşmanı, iğrenç, tiksindirici bir kitap daha okumadım. Sözde “ana karakter Anthony” korku romanının kötü adamı mı, romantik bir kitapta ana karakter mi belli değil. Ki korku romanlarında da kötü karakterin davranışlarının “kötü” olduğunun vurgulanması söz konusudur burada o da yok. Dünyanın en kötü karakter gelişimine sahip erkek karakter 150 sayfa ana karakter kadına sözlü işkencelerinden sonra bir başka kadını zorbalıktan kurtardığı için nasıl bir anda “aslında o kadar da kötü değil” “iyi yürekli bir adam” oldu? Küfretmemek için çok zor duruyorum, hangi kafayla yazdın bunu ya. 70 yıldır köyde yaşayan dedeme Anthony’i anlatsam o bile böyle biri eve sokulmaz der bu karakter üzerine kitap yazılmış, methiyeler düzülmüş. Kadınlara yöneltilen bekaret ve sözde masumiyet dayatmalarından da garip haz alınması da nedir? Tansiyonum çıktı yemin ederim her bir cümlede. Kate’e Anthony tekme atıyor da bundan “garip bir haz” alıyor öyle mi? Ne diyorsun ablacım sen? Serinin ilk iki kitabında da erkek hovardalığı övülüyor ama kadınlara sürekli “sen benimsin”ler “sana benden başka kimse sahip olamayacak”lar? Edwina karakteri akıl hastası heralde? Ablasına gözünün önünde boğazına sarılacağım deniyor Edwina hala diyo ki ben bu adamla evleneceğim??? Aşağıda sakal yukarıda bıyık var mı anlayacak kadar bile tükürük harcanmaz cidden bu kitaba. Julia Quinn bacı umarım terapi almışsındır ve kendinle, kadınlarla olan problemi çözmeye bir adım yaklaşmışsındır.

En Çok Beni SevJulia Quinn · Epsilon Yayınları · 20191,437 okunma

·

91 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nidâ