Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
SABRIN DEMİ
Çayı deminden anlarsın, yâri ise ayrılık vakti boğazında bıraktığı düğümden; bu yüzden beklemek değil bizimkisi demlenmek ve biliriz ki birbirine kavuşanlar değil ancak muhabbetle demlenenler aşka ulaşabilirler çünkü bazı şiirler hatırlamak için değil, unutmamak için yazılır. Demlenmek yavaşlamaktır biraz; içine kazımak, silinmez bir kalemle aklına yazmaktır. Bu sebeple
Hikmet Anıl Öztekin
Hikmet Anıl Öztekin
aşkın demlenerek ruha sindirilmesi gerektiğini savunmuş ve şiirleriyle okuyucuya dem duygusunu mükemmel bir şekilde aktarmış.
Elif Gibi Sevmek 2
Elif Gibi Sevmek 2
sevmenin yol açtığı farklı duyguları ve hüzünle nasıl başa çıkılacağını masumiyet yüklü anonim hikayelerle ve şiirlerle harmanlanarak biraraya getirilmiş şahane bir eser. Öyledir bazen; seviyorum dersin, ya kısmetin olur ya imtihanın ancak sevmeye başlarken dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de şekilciliktir çünkü şekil güzellik sıfatını tanımlayan yüzlerce parametrelerden sadece bir tanesidir. Sevmek şekilcilik ve dokunmak demek değildir. Zaten suret değildir insanı yakan, sîrettir varlığı değerli kılan çünkü gözler sadece bakmak için değil, görmek içindir gönülden. Seven sevdiğine şiir okur, muhabbet eder, dua eder. Onun geleceğini mahvedecek bir şey yapmaz, yapamaz. Ne diyor şair: "Uzaktan sev dedi üstadım, uzaktan sev ki aşkın imana dönüşsün." Ancak ölümsüzü seversen sevgin ölümsüz olurdu çünkü sonsuzu seversen aldığın tattan bıkmaz ve tattıkça daha da lezzetlenirdi muhabbet. Hak muhabbeti öyledir, yürüdükçe yürüyesinin geldiği tek varlık O'dur. Bir süre sonra gecelere ve gündüzlere karışan sevgi; insanın sol yanına rızık olur, şükür vardır ardında; oysa uyku düşmeyince nasibe, özlemek hükmünü keser gecenin çünkü derdiyle geceyi bitiren insan, yâre hasret kalemini eline alır ve rüyalarından kalan o gül kokulu kâğıtları yakmaya başlar. Kâğıt yanar, insan yanar, şiirler yanar.. Çöl de olsa şehri mühim olan sevdiğinin yüreğinin denizine olan hasrettir ve biz biliriz ki ateşimiz sevdayken derdimizin tek dermanıdır Hak. Nasıl ki üşüyen elleri, sıcak çayın buğusuna emanetse insanın; hikâyeleri, şiirleri ve duyguları da emanet olur. Varlığı değerli kılan yokluğun ta kendisidir çünkü seven insan yokluğu da kabullenendir; zaten sevmek geçmektir maldan, candan, kendinden.. Ardından sevdiğiyle öğrenir insan çünkü yâr diye seçtiğin rehber olmalı ömrüne; hakikat kapısı sorularla açılır ve mesuliyet sahibi her insan da soru sorar. Sevmek derdi öyle bir yer açar ki insanın yüreğinde, ne bir beşerî dert girer içeri ne de benlik zuhuru, bu yüzden sığmaz demliğine demsiz bir ömür. Bazen anlaşılmak istemez insan çünkü sevdiği yokken anlaşılmanın bile bir hükmü olmaz gönül dergâhında ve yazılara döker içindekileri çünkü gönülden geçenlerin mührüdür yazılanlar. Bu esnada aşk bir yürekten bir yüreğe tevafuk ile akar. Dinmeyen şiddetli bir ateşe benzer aşk; yakar, kavurur içine düşeni. Gerçek sevgiyi yakalayabilenin içinde bir kor yanar durur ancak bunu kendinden başka kimse bilmez. Anlamak için ne bakmak ne de yakınlaşmak yeterli değildir, yanmak gerekir. Niyet ettim yanana kadar devam edip dönmek nedir bilmemeye. Yükü omzumda ağırlaşsa da yıkılmak nedir bilmemeye. Gecenin yükü dertlinin sırtındadır. Atlas'ın dünyayı taşıması gibi taşır geceyi dertli. Gittikçe ağırlaşır gece omuzlarında ancak gerçek aşkı bilenlerin ilk açtığı kapı kendilerini bilmeleri olmuştur. Ondandır ki "Kendini bilen, Rabb'ini bilir" denir. Önce kendini bilmeli insan ve sonra asıl olan aşka talip olmalı. Ardından verdiği net kararla evliliğe adım atıp hasreti bir gönül düğününde yolcularken dik durmalı çünkü evlilik, sevdiğinin malına mülküne ortak olmak değil, iman dolu yüreğine talip olmaktır. Böyle severken aklın bedeninden geçer de kalbin ruhundan geçmez. Kolay mı bu kadar severken sevmeyi sahiplenmemek? Acı da olsa ayrılık da olsa sevdam başım gözüm üstüne.. Sevdam ki; yağmura karışan kokunun anlamı, sevdam ki doğan güneşin ışığı, sevdam ki içtiğim çayın demi, sevdam ki Allah'ı bana öğreten. İçimin yağmurları, ömrümün rahmeti ve Rabb'ime yolum oldu. Rızkım bu sevda, şükrüm bu sevda; bir yandan yine derdim de dermanım da bu sevda oldu.. Tüm hislerine rağmen ne yaşın hükmü vardır, ne de aklın bazen; hüzünlü kelimelerden ibaret kabarık hayat ifadeleri yer alır kalbin kimsesiz sokaklarında. Yazılan her satır biraz tükeniştir biraz da diriliş, kalemin kâğıda her değmesi bir geçiş, en sonunda hepsi birer Allah'a yöneliş. Gözden dünya düşer, yüreğe huzur damlar. Şükrüm kalbime ezber, hamt olsun. Yaşanılan her zorluğa sabretmek mühim; çünkü sabırda hikmet, kahırda ise rahmet vardır. Sabırdır kuvveti doğuran; ruha irade, kalbe ferahlık veren ve bir dua düşer dillere her gece gibi üstünü aşkla örten: "Yürek emanetim, emanetleri kaybolmayan Allah'a emanetsin." İnsan herkesle konuşabilir ama herkesle muhabbet kuramaz. Muhabbet ki bazen sese bile ihtiyaç duymaz. Mesafeler bile olsa iştiyakla muhabbetini besler sevdiği gönlün. Muhabbet bir sırdır, görünmez bir bağ ile gönülleri bağlar ancak insan dik başlıdır, hep uzağı görür gözleri, helali yanı başındayken bir nar-ı ateş merakına tutulur da hep uzakta arar sevgiyi. Oysa ıssız sokaklarda bile başımız yerde bizim, tarif edilen bu yolda ise içtiğimiz tek içecek edep şerbetiyken nehirlerdir rehberimiz; çünkü nehirlerin bile boynu bükük, bir sevda varışı ararlar akmak için. Benimse parmağımla satırları gezip harf harf keşfettiğim hakikati tadıp yürekte vuku bulmasını izlememdir demlenmenin en güzel yanı. Yüreğimin nasibini alması duasıyla akşama karışır sessizliğim.. Derdiyle demlenenlerin gönüldür tek sermayesi ahiret servetlerinin. Gönlünde temiz ne varsa nakış nakış işlediğin sevgin, duan, şükrün, sabrın ve hepsi ile özdeşleşen inancın gibi temiz tut ki çoğalsın servetin. Kitabın dertler karşısında sakinleşmenin, yavaşlamanın, demlenmenin ve en önemlisi de dünya telaşına sevgimizi kurban etmemenin önemini yaşamdan örneklerle okuyucuya aktarması anlatım açısından oldukça yeterli ve açıklayıcı olmuş diyebilirim. Bu yüzden de okumak isteyen herkese tavsiye ediyorum. Yüreğimizdeki emanetleri gönlümüzün rızkı bilip Allah için sevmeli ve yolum derken Aşk-ı Tevekkül eylemeliyiz çünkü ancak bu sayede aslını ortaya çıkarıp seni sana bildirir ve Hakk'ı buldurur aşk..
Elif Gibi Sevmek 2
Elif Gibi Sevmek 2Hikmet Anıl Öztekin · Hayy Kitap · 20176,9bin okunma
·
990 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.