Gönderi

Roland Barthes (1915-1980) “Günümüzde Mit”ten
Göstergebilim bir biçimler bilimidir, çünkü anlamları içeriklerinden ayrı olarak inceler. Bu tür biçimsel bir bilimin sınırları ve zorunluluğuyla ilgili bir şey söylemek isterim. Jdanov, "gezegenimizin küresel yapısından" bahseden filozof Aleksandrov’la dalga geçti. "Şu ana dek," dedi Jdanov, "sadece biçimin küresel olabileceği sanılıyordu." Jdanov haklıydı: yapılardan biçimlerin terimleriyle bahsedemeyiz ve vice versa. "Yaşam" düzleminde böyle olabilir, ama yapılarla biçimlerin ayrılamayacağı bir bütünsellik vardır. Ama bilim ifade edilemeyenden yararlanamaz: Eğer onu dönüştürmek istiyorsa "yaşamdan" bahsetmelidir. Gayet Platoncu olan bir sentez Donkişotluğuna karşı, bütün eleştirinin ascesise [çileye], analizin yapıntısına rıza göstermesi gerekir; ve analizde de, yöntemle dili denkleştirmesi gerekir. "Biçimcilik" hayaletinden o kadar korkuya kapılmayan tarihsel eleştiri daha az kısır olabilirdi; biçimlerin özgül incelemesinin hiçbir şekilde bütünsellik ve Tarihin zorunlu bütünsellik ilkesiyle çelişmediğini anlamış olurdu. Tersine: Bir sistem ne kadar özellikle biçimleriyle tanımlanır hale gelirse, tarihsel eleştiriye o kadar yatkın hale gelir. Ünlü bir deyişin parodisini yaparak, az biçimciliğin insanı Tarihten uzaklaştırdığını, ama çok fazlasının da ona geri döndürdüğünü söyleyeceğim. Sartre'ın Saint-Genet'sindeki hem biçimsel hem tarihsel, hem göstergebilimsel hem ideolojik olan azizlik betimlemesinden daha iyi bir bütünsel eleştiri örneği var mı? Tersine, tehlike, biçimleri ikircikli nesneler, yarı-biçim ve yarı-öz saymak, biçime, sözgelimi Jdanovcu gerçekçilikte yapıldığı gibi, bir biçim özü yüklemektedir. Göstergebilim, sınırları yerleştikten sonra, metafizik bir tuzak değil: O da diğerleri gibi bir bilim, zorunlu ama yeterli değil.
Sayfa 737
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.