Sorma gülüm sorma
Bir garip haldeyim işte
Gitmeseydin diyorum gitmeseydin
Beni böyle bırakıp da yıkıp da
Sensiz kala kaldım ortalıkta
Tadı tuzu yok hayatın
Ortalık yangın yeri, ortalık toz duman
Umutlarım, sıfırın altında Erzurum
Gönlüm talan, gönlüm viran
Yaşıyorum öylesine
Yüreğin feryadını dile getir
Yanık türkülerde ara sevdaları
Kaybedilmiş ne varsa aşka dair
Türkülerdedir diyorum
Kapatıp gözlerimi dinliyorum
Yani yaşıyorum öylesine
Yüce dağların eteklerinden
Toprağın gözyaşlarıyla
Bulutları sinesine çekmiş
Hoyrat mı hoyrat, Haşin mı haşin
Ferman dinlemez
Akıp giden su gibi sevdim seni
Farz et ki çağlar ötesi
Farz et ki insan yüzü görmemiş
Yani kirlenmemiş, Temiz tertemiz
Gönlüm gibi, sevgim gibi
Sana olan aşkım gibi
Coşuyorum, taşıyorum
Nice bentler aşıyorum
Seni arıyorum bulamıyorum
Yaşıyorum öylesine
Savaş meydanında yenik düşmüş bir ordunun
Sağ kalmış tek yaralı asker gibi
Kan revan vücudum
Üstüme çevrilmiş binlerce namlu
Yalvarmamı bekleyen adi gülüşlü suratlara
Tükürüyorum çatlamış dudaklarımla
Koşuyorum düşüyorum
Vatanım Vatanım diyorum
Vatanımı soruyorum. Bir bayrak gibi
Seni arıyorum bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine
Yıkılmış etrafımda bütün duvarlar
Karda kışta kalmış, kolu kanadı kırık
Küçük bir serçe gibi. Uçuyorum Konuyorum
Üşüyorum, donuyorum, gücüm tükeniyor yoruluyorum
Seni arıyorum bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine
Hayatın sihri bozuldu
Silindi bütün renkler
Sensizim, yalnızım
Bir garip haldeyim anlayacağın
Ama yine seni arıyorum. Andıkça yanıyorum
Yaprak gibi dökülüyorum
Sinemi sensiz dağlıyorum
Ağlamak yakışmaz amma artık ağlıyorum
Seni bir serçenin gözyaşları kadar
Çok ama çok seviyorum
Hani serçeler ağladığı vakit ölüyorlarmış ya
Son bir nefes alıyorum, veriyorum, alıyorum
Seni arıyorum bulamıyorum
Yani ölüyorum öylesine
{Mustafa Yıldızdoğan}