GİDERİM
Yazını yoklayıp, gelmişse güzün,
Cayarak hüznünden, geçer giderim.
Hazana ermeden solmuşsa yüzün,
Kayarak gönlünden, göçer giderim.
Giderim, yok olup, yana yakıla,
Geride koyduğum, dumansız sıla.
Gömülü nefesin; cana yıkıla,
Yayarak hissini, biçer giderim.
Ardında; düşünüp, son kez ah-vah’ı,
İz üstü incinmiş; cümle günahı,
Hasretle bekleşen çıkmaz sabahı,
Soyarak geceden açar giderim.
Dolu dolu ağzda, yakan cümleyi,
Oruçlu genize akan damlayı,
Sağ bekleyip, soldan gelen hamleyi,
Sayarak direkten, seçer giderim.
Ruhumdan içeri bakmayan gözü,
Şaşkın sevdasına yıkılan özü,
Bozuk mermi gibi atılan sözü,
Duyarak yüreğe, saçar giderim.
Sızlanıp gelmeyen, sancılı düş’ün,
Yokluğu nicedir; içten dur,düşün.
Gün gelir senin de olur, düşüşün
Koyarak yerine, uçar giderim.
Elveda demeye kader; aşikâr,
Düşük kaşın malum; o yola çıkar.
Her ne yaşanmişsa bil ki, bana kâr,
Diyerek ’hey gidi’, naçar giderim .
Evvelim-ahirim sana müptela,
İstemem gölgene, gelmesin belâ.
Endâmın gel diye, okursa selâ
Uyarak seyrine kaçar giderim.
Nezahat YILDIZ KAYA