Mobbing Bank Diyor ki;
Yaşam Kalite Düzeyimiz Nasıl Artabilir?
Yaşam kalite düzeyimizin artabilmesi için ilk önce ortadoğu ve batı sömürge zihniyetinden uzaklaşmamız gerekir.
Yirmi yıldır dinci siyasi ideolojik bataklık ülkemizi böyle bir felakete batının ülkemiz üzerinde bir asır önce ki planlarına hazırlık amaçlı bir çabaya dönüşmesine yol açtı.
Bir asırlık birikimlerimizi kaybettik. Maden ruhsatları satılarak doğal kaynakları çalınmasının yolu açıldı. Eğitim ve öğretim din düzeyi dayatması ile iyi insan yetiştirme olanağını kaybettik. Yabancıya toprak ve yurttaşlık satarak tehdidi büyüttük.
Üretme gücümüzü üretim ve hizmet araçlarını sömürge düzeninin aparatı sermaye şirk kurumlarına kaptırdık en büyük tehdidi ve zararı tüm kaynakları onların kasasına doldurarak devleti yurduna ve halka hizmet etmekte zorlanan bir duruma düşürülmesi sağlandı.
İthalat ve borç ile dışa bağımlı bir ekonomi ile yaşam pahalılığa mahkum kaldık.
Geri dönme inadını bu ziyniyetin gizli verdikleri sözler ve yumuşak karınları gereği o inadı kıramadık.
Tarikat ve cemaat yapılarını devlete sızmasını sağladılar hepsi birer holding oldu hem kaynaklar gitti hemde dinin kendisi zarar gördü.
Anayasa tanımadı ve suç işlediler hala işliyorlar. Bu suçlara karşı Türk ulusu yararına görevinin hakkını veren bir hakim savcı çıkmadı. İhaneti her yerden hissettik.
Ordumuza kumpas kurdular kozmik bilgileri düşmana verdiler.
Demokrasiyi tamamen yok ettiler.
Siyasi partiler yasasını değiştirmek yerine Anayasanın ilk dört maddesinin batı emperyalizminin projesi yararına hedefe koydular.
Bütün siyasi partilere operasyon yaparak bu zihniyete hizmet eder hale getirdiler.
En büyük ihaneti Cumhuriyet Halk Partisi bu topluma yaptı.
Toplum suya düşen gibi hangi yıkana sarılacağını şaşırdı.
Cumhuriyeti kuran partiye Cumhuriyeti yıktırmaya yönelik çalışmalar devam ediyor.
O zaman biz Türk Ulusu olarak ne yapacağız.
Manzara bununla da bitmiyor.
Borçlar büyüyor, demografik yapı değişikliği tehdidi büyüyor, yeni göç ve kredi karşılığı pazarlıklar yapılıyor. Gözleri dönmüş adeta bizi bitirmek için canla başla çalışan bir ziyniyet ve ona kol kanat geren toplumun bilinçsiz bir kısmı ile karşı karşıyayız.
Sömürü düzeni içinde yaşam kalitesini artırmak mümkün değildir .
İlk yüzleşme bu konuda olmalıdır.
Devrim olmadan kamulaştırma yapılmadan kamu ve köy iktisadi teşekkülleri eğitim ve öğretim ile birlikte insan yetiştirmeden olmaz.
Ortadoğu kafasından kurtulmadan batı sömürge kafasına hizmet etmekten kurtulmadan yaşam kalitesinin artması mümkün olmaz.
Batı tefeciliktir. Daha fazla borç verir ya masada kaybettirmek niyetindedir ya da bizi kendi nihai hedefine yönelik bir düşman bulup savaştırır.
Ortadoğu ve batı kültürü şeytani bir kültürün ürünüdür.
Bu kültürlerden bize yıkım gelir, kan, gözyaşı ve savaş gelir.
Mobbing Bank kitabında yazdım Sermaye=Savaş diye.
Bu ülkenin zenginliği üç beş kodamanın ve onların dış ve iç işbirlikçilerinin cebine akamaz.
Herkes için zengin olması gereken tek yer devletin kendisidir.
Kimsenin midesi kimseden büyük değildir. Tüm insanlar birbirine eşittir. Tepeden bakan kodaman besleme ülkesi değildir. Türk Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk tarafından bunun için kurulmadı.
Önder Karaçay
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.