Gönderi

"Sen benimle oynuyordun. Benden nefret ediyordun. Çünkü sevgin nefrete dönüşmüştü. Hatta belki bir çeşit intikam alıyordun benden. Ben farkındaydım. Buna rağmen seni sevmeye devam ediyordum hala da ediyorum. Ben, sana hak vermeye çalışıyordum, veriyordum da. Oysa senin çektiğin acılardan belki daha da fazlasını ben de çekmiştim. Sen beni, seni kolayca unuttuğumu, hiçbir şey olmamış gibi yaşamıma devam ettiğimi düşündün. Sen çok severken, yarım kalmışken seni bıraktığımı düşündün. Oysa ben hem fiziken hem de ruhen yoğun ve derin bir acının içerisindeydim, iyileşmeye çabalıyordum. Her şeyi yoluna koymaya çalışıyordum. Sana sevgimle mutsuzluk değil, çabamla güzel bir hayat vermek istiyordum. Bunun için çabalıyordum yıllardır. Ve hatta aklımda seninle ciddi bir gelecek kurmak vardı. Her şeyi düşünmüştüm eğer sen de isteyeceksen. Fakat bunların hepsi birer hayaldi. Gerçekleşmesi çok zordu. Önümdeki engel bir başkası hiç değildi. Sendin önümdeki engel. Sana rağmen seni sevmek ne zor. Hala da çok zor. Aslında biliyorum senin ne kadar iyi birisi olduğunu. Seninle yaşadığımız sıradan gibi görünen onca güzel şeye ne kadar çok bağlı olduğumu. Onların ne kadar değerli olduğunu. O yılları özlemle ne kadar çok sevdiğimi, hepsini biliyorum. Lakin şimdi geldiğimiz noktada acının, yorgunluğun, hayal kırıklığının senin üzerinde yarattığı bu silüet inanılmaz. Senin sanki bambaşka menfi bir insan olduğunu görmek benim tanıdığım sana hiç uymuyor. Evet biliyorum her değerli insan gibi senin de olumsuzlukların vardı ve ben seni bütün bunlarla beraber seviyordum, yine seviyorum. Ama bu yaptıkların, dönüştüğün bu kişi hayır sen olamazsın. Ben buna inanmak istemiyorum. Ben yüreğimde bir yerlerde, senin içindeki iyiliğin, kötülükten daha baskın olduğuna inanıyorum. Ben bu ihtimale güveniyorum. Ben seni seviyorum her ne olursa olsun seviyorum. Benim gerçekten bildiğim, önemsediğim asıl şey bu." (Jack Brighty)
·
186 görüntüleme
Burak Soytürk okurunun profil resmi
"Ağlasam dursam ne fayda... Dün sol gözümden bir yaş süzüldü. Başka bir şeyle uğraşırken. Normalde onu çokça düşünürdüm ama o an düşünmediğimi sanıyordum. O sıra çalışıyordum. İlk başta lan ne oluyor dedim. Sonra hemen anladım ki aslında çok üzgünüm, çoğu zaman. Bilinçaltımdan gelen ona dair düşünceler, bedenimi etkliyor. Başka bir şeyle uğraşırken, çalışırken, o an onu düşünmediğimi sanarken bile onu düşünüyorum. Ne desem ne anlatsam ki daha fazla. Yazık, anlatmak istediğim, konuşmak istediğim çok fazla şey var aslında ama nafile gibi görünüyor. O yüzden susuyorum." (Jack Brighty)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.