Gönderi

Adı üzerinde 1000 kitap!
Arkadaşlar Alıntıları gezerken birine gözüm ilişti. Hedefe bir kullanıcı koyulmuş ve adama ağıza alınmadık sözler ile adamlığını bırakmadan, namussuzlugundan bahsederek emri bil maruf yapmaya çalışmış bazı sözde ehli sünnet tabakadan zatlar. Adamın yaptığı cürüm ise okuduğu erotik kitaptan alıntıları paylaşması.(Yaptığının iyi birşey olduğunu iddaa etmiyorum lakin) Ya hu, kitap devlet tarafından denetleniyor, basılmasına izin veriliyor ve bu kitaptan bu devlet vergi alıyor. Yine bu devlet hak, hürriyetler ve özgürlükler adı altında değil kitabı lgbt lanetini bile meşru etmiş. Ve bu sistemi var edenler, kitabı okuyan kişiyi hakaretler ile eleştiren kişilerin mertebeden mertebeye yükselttiği, her sözünü keramet gibi gördüğü, ehven-i şer diyerek sistemi meşru ettiği şeyhleri, âlimleri, hocaları, ehli sünnet vel cemaat dediği zatlar. "Bir toplumda suç ender görülüyorsa insan, fazla görülüyorsa nizam bozuktur." Bazı arkadaşlar akıllarına götürerek oy kullanmak caizdir çünkü bırakırsak ehli küfür başımıza gelecektir ve başörtümüzü alırlar diyecektir hemen. Gelin bide konuyu Allah Resûlü ﷺ'e götürelim: "Yâsir Ailesinin üç ferdi Hz. Yâsir, Hz. Sümeyye ve Hz. Ammar kızgın kum­lar üzerine yatırılarak Mekke’nin dehşetli sıcağında aç ve susuz bırakılmışlardı. Müşriklerin bu işkencelerini gören ve engel olamayan Re­sû­lul­lah Efendimiz (a.s.m.) buna çok üzülüyor ve Yüce Allah’a şöyle yalvarıyordu: “Allah’ım, Yâsir Ailesinden rahmetini esirgeme, onları affet.” Hz. Yâsir, Re­sû­lul­lah’ı görünce dayanamayarak gözyaşları içinde, “Yâ Resulallah, bu işkenceler ne zamana kadar devam edecek?” diye sordu. Re­sû­lul­lah Efendimiz, “Sabredin ey Yâsir Ailesi, sabredin. Bu sabrınızın ve sebatınızın mükâfatı cennettir.” buyurarak onları teselli etti. Yâsir Ailesi gerçekten İslam tarihinin en üstün sabır örneğini göstermişti. Müşriklerin isteklerine ise asla boyun eğmemişlerdi. Onlar Kur’ân’ın nuruna âşık olmuşlardı. Ailenin büyüğü Hz. Yâsir işkence­ler altında İslam’ın izzetini muhafaza etti, zalimlere asla boyun eğmeyerek, ru­hunu Cenâb-ı Hakk’a teslim etti. Cesedi işkenceler altında ezilirken, ruhu şehit olarak cennete uçtu." Arkadaşlar Resûlü Ekrem ﷺ'in başından iskembe dökülmüştür, taifte taşlanmıştır, sahabe efendilerimiz gözleri önünde en feci şekilde şehid edilmiştir ve O'na ﷺ onların kanunlarıdinleri ile yönetmesi halinde meliklik, itibar, mal/mülk, kadınlar teklif edilmiştir hatta bir sene senin kanunların/din ile yönet, bir sene bizim kanunlarımız/dinimiz ile yönetelim diye teklifte olmuştur ama Allah Resûlü ﷺ لا اله الا الله davasından hiç bir zaman vazgecmemistir. Başörtü serbest oldu içi boşaltıldı, Ayasofya açıldı üstkatta gavurlar Allah üçün üçüncüsüdür diyor hâşâ, camiler çoğaldı içinde hocalar değil memurlar var istisnalar hariç. Siz ilk önce îmânın aslı tevhidi bir araştırın ama bunu günümüzdeki herseyi aklına, heva ve hevesine götüren, sap ile samanı birbirine katan hocalarından değil Kur'ân'ı Kerîm ışığında, Resûl ﷺ'in yolunda, Hz. İbrahim'in izinde, sahabenin icmaa ettiği konularla, mezhep imamlarının içtihat ettiği aralarında ihtilaf bulunmayan şekliyle öğrenmeye çalışın, sonra beraber çıkalım asıl mercileri/devleti hayr'a yani İslâm kanunlarına beraber çağıralım. Unutmayın Allah ayetinde وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ اِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ Sizin içinizden hayra (İslâm/hükümlerine) çağıran, iyiliği emreden, kötülükten alıkoyan bir topluluk/cemaat/hizb olsun. Bunlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. (3/Âl-i İmran, 104) Buyuruyor.
·
343 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.