Fransa'nın Verrieres kasabasında yaşayan bir kerestecinin en küçük oğlu olan Julien Sorel'in hikayesi anlatılıyor kitapta... Ailesi tarafından sevilmeyen, fakat zeki bir genç olan Julien'in gözü yükseklerdedir, hızlı bir biçimde yükselmek, zengin olmak, Paris çevrelerinde isim, unvan sahibi olmak istemektedir. Kasabanın papazının verdiği eğitimle İncil'i baştan sona hatmetmiş, Latince'yi öğrenmiş, bu sayede kasabının belediye başkanı Mösyö De Renal'in çocuklarının mürebbisi olmuştur. Burada evin hanımı Madem De Renal'ın ilgisine ve sevgisine karşılık veriyor, fırtınalı bir aşk yaşamaya başlıyor. Verrieres'teki gölüş ilişkisi nedeniyle Besançon'a taşınıp buradaki Papaz Okulu'na girer Julien... Burada da kiliseyi, hocaları ve papaz adaylarını beğenmez ve üstten bakar... Kilise'nin düşünmeyi, muhakemeyi hoş görmeyen dünyasını sorgular... Buna rağmen Latince'ye olan yatkınlığı ve zekasıyla sivrilir, rahip Pirard'ın yardımıyla dönemin Fransa'sının önde gelen kişilerinden olan La Mole Markisi'nin yanında katip olarak işe başlar. Burada Marki'nin kızı ve oğluyla arkadaşlık eder, taşradan gelmesine rağmen asillerin arasında bilgi ve görgüsüyle kendisini ispat eder ve saygı görür kibar çevrelerinde... Roman aslında dönemin Fransa'sındaki sınıf ayrımını ve sınıflar arası mücadeleyi anlatıyor... Aileden gelme asiller ile Sorel gibi alt sınıftan kişilerin arasındaki ilişkiler, sınıfların hayata bakışı, kilisenin rolünü görüyoruz... Aynı Napolyon gibi sıradan bir adamın çocuğu olan Sorel onun yükselerek tüm Fransa'nın başına geçtiği gibi kendisi de yükselmek, sınıf atlamak istiyor... Bir kerestecinin oğlu olmasına karşın asiller ile ilişkilerinde, davranışlarında gururlu davranıyor, onların her bakışı, sözü, davranışına dikkat ediyor, saygılarını kazanıyor. La Mole Markisi en önemli işlerini Sorel'e yaptırıyor, Marki'nin en güvendiği ve takdir ettiği adam oluyor. Fakat Marki'nin kızı Mathilde ile inişli çıkışlı, çekişmeli bir aşk yaşamaya başlar. Bu ilişkiyi öğrenen Marki Sorel'i öldürmeyi dahi düşünür, yanından uzaklaştırır... Sorel'in ne niyetle kızını aşık ettiğini anlamak için Verrieres'e bir mektup yazar. Yazar 19. yüzyılda Fransa'da vuku bulan Berthet davasından esinlenerek Kırmızı ve Siyah'ı yazmıştır. Bahsi geçen olayda bir nalbantın oğlu olan Berthet papaz okuluna gitmektedir ve kilisede bir kadını öldürüp yargılanmıştır.

Kırmızı ve SiyahStendhal · İletişim Yayınları · 201810bin okunma

·

28 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ceyhan