Gönderi

224 syf.
·
Not rated
·
Read in 17 days
Okuduğumuz kitaplar üzerine neden konuşmuyoruz diye serzenişte bulunduğum arkadaşımla ile ortak okumamız olan kitap. Yazarı bana tanıtan da arkadaşım olmuştu. Ağzı Çiçekli Adam tiradı ile tanışmıştım hatta. O tiradın giriş kısmı beni o kadar etkiledi ki yazarın başka bir kitabını alıp okumak istedim. Buraya da not düşmek istedim giriş kısmını. Ve yazardan etkilenme konusunda yanılmadım. Baş kahraman Moscarda'nın karısı burnunun çarpık olduğunu söyleyerek Moscarda'yı bir nevi ölü uykusundan uyandırıyor ve böyle başlıyor kendini arama yolculuğu. Neyim, kimim, başkasının gözünde ben ben miyim soruları ile iç muhasebeler içinde ilerliyor. Yunus Emre'nin "Bir ben var, benden içeri" deyişi ile benzer nitelikte bol bol sorgulayan ve sorgulatan güzel bir kitap. "Var olmak istiyor musunuz? Soyut olarak var olunamaz. Varlığın bir biçim içine kapatılması gerekir, bir süre sonra kendi içinde sona erer, burada ya da orada, şöyle ya da böyle. Her nesne, var olduğu sürece, biçiminin, böyle olmasının, artık başka türlü olamamasının bedelini kendisiyle birlikte taşır." Dünyaya geldiği biçime, aileye, içinde taşıdığı benliğe katlanma daha güzel anlatılamazdı sanırım. Bir başka yerde bunu çok daha güzel özetliyor yazar: "O zaman dek kendimin yaşamın içinde bir adam olduğuma inanmıştım. Bir adam, hepsi bu. Yaşayan. Sanki her bakımdan kendimi kendim yapmışım gibi, tıpkı bu adı kendime kendim vermediğim gibi, dünyaya kendi istemim olmaksızın getirildiğim gibi, kendi istemim olmaksızın birçok şey gelmişti başıma, içimde, çevremde, başkaları tarafından; birçok başka şey başkalarınca yapılmıştı, başkalarınca verilmişti bana, gerçekte hiç düşünmediğim, hiçbir imge vermediğim başkalarınca, tuhaf, düşmanca bir imge, şimdi bu imgeyle saldırıyorlardı üstüme." Doğarken bize sormadılar, bu ismi bize verirken fikrimizi almadılar, bu beden hakeza bize uygun görülendi ama son söz bizim değildi. Ve tuhaftır ki tüm bunların üzerine nasıl yaşayacağımız bile hep başkalarının tekelinde. Bir insan var olabilmek için bu kadar tutsak mı olmalıdır? Tam anlamıyla özgürlük var mıdır? Sınırsız, uçsuz bucaksız... Bu ve bunun gibi pek çok soruyu beraberinde bırakan keyifli bir okuma oldu. Bakalım üzerine tartışıp konuştuğumuzda daha neler katacak bana. Merakla bekliyorum. Ağzı Çiçekli Adam tiradının bu güzel girişini de buraya bırakmadan edemeyeceğim. "Ölüm, garip, iğrenç, korkunç bir böcek olsa ve yoldan geçen birinin yakasına konsa. Siz de onu görseniz. Yolda durdurup: Affedersiniz, müsaade eder misiniz? Yolunuzu kestim ama üzerinize ölüm konmuş demez misiniz? Şöyle iki parmağınızı uzatıp onu fırlatıp atmaz mısınız? Ne mükemmel olurdu doğrusu Fakat ölüm bir böcek değil."
Biri Hiçbiri Binlercesi
Biri Hiçbiri BinlercesiLuigi Pirandello · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20214,091 okunma
·
61 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.